Enflasyon Çeşitleri Nasıl Sınıflandırılır?
Ortaya çıkışına neden olan etkenler gözönüne alınarak enflasyon,
talep enflasyonu ve arz enflasyonu olarak ikiye
ayrılır.
Uygulamada talep enflasyonu ile arz enflasyonu arasında bir ayırım
yapabilmek kolay değildir, fakat prensipte ikisi de
ayrı süreci gösterirler.
Hemen belirtelim ki; arz enflasyonu ve talep enflasyonu şeklindeki
klasik ayrım, enflasyon teorisinin özündeki
ayrımdır, fakat bu ayırım (klasik şeklini değiştiren
ve alanını genişleten) enflasyon olayı için yeterli
teorik temeli verememektedir.
Bunun sebebi, gerçek bir enflasyonda talep yada arz etkilerinin
nerede başlayıp nerede bittiğini veya enflasyona
hangisinin neden olduğunu kestirmenin hemen hemen
imkansız olmasıdır. Bu sebeple bu bölümün sonraki
kısımlarında enflasyonun klasik tanımına uygun
sınıflandırmanın dışına çıkılarak diğer enflasyon
türlerine de değinilecektir.
Talep Enflasyonu Nedir?
Talep enflasyonu, cari fiyatlar genel düzeyinde üretilen mal ve
hizmetlerin toplamının toplanı talebi
karşılayamaması durumunda, fiyatların yükselmesidir.
Ekonominin toplam talep eğrisinde yukarıya doğru bir kaymadan
meydana gelen fiyat artışı genellikle talep
enflasyonu olarak adlandırılır. Fiyatlar genel
düzeyinde bir artış bir enflasyondur ve talep
çekişli enflasyon olarak nitelendirilen talep
değişmesinin sebep olduğu enflasyondur.
Sebebi ne olursa olsun eğer toplam talep ekonominin tam istihdamda
üretebileceği çıktıyı aşarsa, daha fazla para daha
az malı kovalayacak ve fiyatlar yükselmeye
başlayacaktır. Bu sırada emek piyasasında ücretlerin
yükselmesi enflasyon sürecinin bir parçası
olacaktır.
Arz Enflasyonu Nedir?
Pratikte, talep enflasyonunu arz enflasyonundan ayırmak oldukça
zordur. Denge noktasından sonra, başlangıç hareket
noktası olarak, bir ücret artışının neden olduğu arz
azalmasını seçersek, sonuç olarak, bundan sonra
gelecek enflasyon arz enflasyonu (maliyet
enflasyonu) olarak adlandırılacaktır. Fakat,
başlangıç ta hareket noktası olarak bir fiyat artışı
alınacaksa, enflasyon talep enflasyonu olarak
adlandırılacaktır.
Arz enflasyonunda, toplam arz eğrisi sağ yukarıya
kaymakta ve genel fiyat düzeyi yükselmektedir.
Toplam talep eğrisinin sağa kayması farklı
nedenlerden kaynaklanabilir ki; bu nedenlere bağlı
olarak da maliyet enflasyonu, ithal enflasyon ve
fiyat enflasyonundan bahsedilebilir.
Maliyet Enflasyonu Nedir?
Maliyet enflasyonu, enflasyonun arz yönünden kaynaklanan türüdür.
Bir ekonomide, üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması
sonucu girdi fiyatlarının yükselmesinin,
maliyetlerin artmasının ve dolayısıyla toplam arzın
azalmasının neden olduğu enflasyon türüdür.
Maliyetlerin artmasına sebep olan her unsur ya da maliyet
unsurlarının fiyatlarının artması maliyet
enflasyonuna sebep olmaktadır. Öyleyse maliyet
enflasyonu, üretim faktörlerinin hepsinin veya bir
ya da birkaçının fiyatlarındaki artışların ürünlerin
fiyatlarına yansıtılmasından kaynaklanmaktadır.
Maliyet enflasyonu, işletmecilerin kar marjlarını artırma
arzularından ve devletin dolaylı vergileri
ağırlaştırması gibi sebeplerden de doğabilir.
İthal Enflasyon Nedir?
İthal enflasyon uluslararası düzeyde bir olaydır. Özellikle
globalleşmenin sınırlan ortadan kaldırdığı bir
dünyada uluslararası ticaret çok önemlidir. Bu
sebeple bir ülkedeki enflasyon diğer ülkeleri de
dolaylı olarak etkilemektedir. İthal edilen
enflasyon dış ekonomiden alınır, dış ekonomi yoluyla
iç fiyat seviyesi arlar. Burada bir enflasyon geçişi
söz konusudur.
Ayrıca dünya kur sisteminin de ithal enflasyona sebep olduğu bir
gerçektir. Biz burada özellikle enflasyon geçişi
probleminde dünya kur sisteminin iki kurumsal
özelliğini belirtmek istiyoruz. Birincisi, çok küçük
bir yüzde ile sapmalar gösteren sağlam değişken bir
kur sistemi; ikincisi ise, kurların kendi
aralarındaki serbest çevrilebilirlik
(konvertibilite) («elliğidir.
Bazı girdilerin ithal edildiği dışa bağımlı ekonomilerde, ülke
parasının sürekli değer kaybetmesi sonucu ya da
başka nedenlerle ithal girdi fiyatlarının
yükselmesi, maliyetlerin artmasına neden olur. Bu
şekilde, ekonominin dışarıya bağlı olması nedeniyle
ortaya çıkan fiyat artışlarının etkisiyle oluşan
enflasyona, ithal enflasyon adı verilir.
Fiyat Enflasyonu Nedir?
Piyasaya sürülen malların satış fiyatlarının yükselmesinin bir
diğer kaynağı, piyasada rekabetin aksaması sonucu
firmalar arasındaki rekabetin ortadan kalkmasıdır.
Rekabetin ortadan kalkmasıyla kâr marjlarını artıran
firmaların neden olduğu enflasyona, fiyat enflasyonu
ya da kâr enflasyonu denilmektedir.
Görülüyor ki, enflasyon türlerine bağlı olarak,
enflasyonun farklı nedenleri vardır. Analitik olarak
bu nedenleri ayırmak mümkündür. Fakat enflasyonu
yaralan ve geliştiren bu faktörlerin hem talep hem
de arz üzerine etki yapabileceği unutulmamalıdır.
Bu nedenle enflasyon türlerinden birinin neden olduğu gidiş, diğer
türlerinde etkisiyle giderek genişler. Yani, ne
sebeple başlarsa başlasın, enflasyonun gelişmesinde
hem talep, hem maliyet hem de piyasa yapılarının
etkisi olacaktır.
Gelişme Sürecine Göre Enflasyon Çeşitlerini Sınıflandırınız?
Bu durumda enflasyonu, açık enflasyon ve gizli enflasyon olarak
ikiye ayırabiliriz :
Açık Enflasyon Nedir?
Açık enflasyon, ekonomilerde çeşitli yetersizliklerden kaynaklanan
fiyat artışları üzerinde, otoritelerin herhangi bir
kontrol mekanizması kurmaması veya işletmemesi
nedeniyle ortaya çıkan bir enflasyon türüdür.
Fiyatlar arz talep mekanizmasıyla piyasa şartlan
içinde hiçbir yönetsel etkileşim söz konusu
olmaksızın oluşmaktadır.
Açık enflasyonun
kaynağı talep fazlası veya maliyet yükselmesi
olabilir. Her iki halde de enflasyon gözle
görülebilir, şiddetli fiyat artışları ile ortaya
çıkacaktır.
Açık enflasyonda, fiyat yükselişleri arlık kümülatif bir hal alınış
ve enflasyon yayılma seyrine girmiştir. Halk
fiyatların yükseleceği ve bunun devamlı olacağı
kanaatindedir.
Açık enflasyonda paranın değeri, görülebilir bir şekilde ve
kontrolsüz olarak düşer. Paranın değerinin
düşmesinin açık baskısı kendisini yükselen
fiyatlarda hissettirir. Fiyatların sürekli
yükseleceği beklentisi, tüketicilerin aşırı
talepleri nedeniyle işletmelerin malları satmayıp
stoklamalarına neden olur. Malların arzının azlığı
ve dolaşım hızının artmasıyla para değer kaybetme
süreci içine girer ve satın alma gücündeki azalma
enflasyonu hızlandırır.
Gizli Enflasyon Nedir?
Buna baskı allında tutulan enflasyon da denilmektedir. Bu tip
enflasyonlara bilhassa İkinci Dünya Savaşı'ndan
sonraki devrede rastlanmıştır. Burada enflasyon
alınan tedbirlerle baskı altında tutulur.
Gizli enflasyonda şiddetli fiyal artışları ve genel
dengesizlik yoktur. Fakat hala talep fazlası vardır.
Bu fazla, likit varlıklar ve alacaklar halinde
birikmekledir. Burada fiyatların dondurulması,
karnelenıe, bütçe fazlası oluşturma ve kambiyo
kontrolleri ile enflasyon baskı altına alınmıştır.
Aslında, enflasyon sorunun ortaya çıkışının suni müdahalelerle
geciktirildiği, fakat problemin tam olarak
çözümlenemediği durumlarda gizli enflasyon
sözkonusudur.
Yani gizli enflasyon, ekonomilerdeki dinamik yetersizliklerden
kaynaklanan enflasyonun, aşırı boyutlara ulaşmasını
önlemek için, oluşturulan doğrudan kontrol
mekanizmalarına rağmen, enflasyon olayının devam
süreci içinde olması durumudur.
Hızına Göre Enflasyon Çeşitleri Nasıl Sınıflandırılır?
Bir ülkedeki yıllık fiyat artış oranına göre
enflasyon, ılımlı, aşırı, ve hiper olmak üzere üçe
ayrılır.
HIZINA GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ
Enflasyon Türü |
Enflasyon Oranı |
Etkileri |
Ilımlı Enflasyon |
Yıllık %1-%10 Arası |
- Paradan kaçış başlamamıştır.
- Yapılan sözleşmeler enflasyona
yada yabancı paraya endekslenmez. |
Aşırı Enflasyon |
Yıllık
%10-% 200 Arası |
- Para likit olarak
tutulmak istenmez.
- Para enflasyonun üzerinde faiz
getirişi olan menkul kıymetlere ya da
gayrimenkullere hatta dayanıklı
tüketim mallarına yönelir.
- Genellikle yapılan sözleşmeler bir
fiyat endeksine ya da yabancı bir
paraya endekslenmektedir. |
Hiperenflasyon |
Aylık %50 |
- Parayı tahrip ederek, yabancı
paraların ya da yabancı paralı mevduat
hesaplarının paranın yerini almasına
neden olur.
- Yapılan sözleşmeler bir fiyat
endeksine ya da yabancı paraya
endekslenmektedir. |
Ilımlı Enflasyon Nedir?
Bu enflasyon çeşidine, rahvan enflasyon, sürünen enflasyon veya
sinsi enflasyon adları da verilmektedir. Ilımlı
enflasyon, fiyat artışlarının oldukça düşük
oranlarda olması halinde söz konusudur.
Ilımlı enflasyon oranı yıllık olarak tek rakamlı,
yani %10'un altında kalan bir enflasyon oranını
ifade etmektedir. Ilımlı enflasyonda göreli fiyatlar
çizgilerinden çok fazla ayrılmazlar.
Her ülkenin yapısına göre normal enflasyon sayılabilecek bir
enflasyon oranını ifade eden ılımlı enflasyon,
gelişmekte olan ülkeler için ise yıllık %4'Un
altındaki fiyat artışlarını ifade eder.
Aşırı Enflasyon Nedir?
Bu enflasyon çeşidine dört nala enflasyon ya da yüksek enflasyon da
denilmektedir. Aşırı enflasyonda, fiyat artışları
iki rakamlı ve hatta üç rakamlıdır.
Bir görüşe göre yıllık %10'la %1000 arasındaki enflasyona yüksek
oranlı enflasyon denilmektedir. Bazı iktisatçılar
%10'la %200 arasındaki enflasyonu yüksek oranlı
enflasyon olarak nitelendirmektedir.
Hiperenflasyon Nedir?
Bu enflasyon türünde fiyat artışları o kadar büyük ve süratlidir
ki; fiyat artışları gün aşırı ve hatta aynı gün
içinde bile yaşanabilir.
Literatürde genelde, fiyat artışları aylık %50'ye ulaştığı zaman
hiperenflasyon söz konusudur. Bu ölçüdeki bir
enflasyon dolaşımdaki parayı tahrip etmekte, yabancı
paraların ya da yabancı parayla mevduat hesaplarının
yerli paranın yerini almasına neden olmaktadır.
Savaş öncesi enflasyonlar klasik dengesizlikler sonrası meydana
gelmekle birlikte, hiperenflasyonist konjoktür kısa
dönemlidir. Günümüz enflasyonlarında ise uzun
dönemli yüksek enflasyon süreci yaşanmaktadır. Bu
sürecin hiperenflasyonla noktalandığı örnek sayısı
azdır.
Ülkemizdeki enflasyonun durumunun da hiperenflasyon olarak
algılanması yanlıştır. Ülkemizdeki enflasyon da uzun
dönemli enflasyon sürecidir. Yani ülkemizdeki
enflasyon kronik enflasyondur. Kronik enflasyona
sahip ülkeler, bununla yaşamayı öğrenirler.
Sözleşmeler, fiyatların gelecek dönemler boyunca
belirli bir oranda yükseleceği düşüncesiyle yapılır.
Ve tahmin edilen enflasyon oranı arttıkça
sözleşmelerin vadesi kısalır.
Oysa hiperenflasyonist ekonomilerde sözleşmelerin vadesi neredeyse
sıfır noktasına yaklaşır. Ve yerli para birimi
bazında sözleşme hazırlama sistemleri tamamen
yıkılır. Öyleyse ülkemizdeki enflasyonu
hiperenflasyon olarak nitelendirmektense kronik
enflasyon olarak nitelendirmek daha doğru olacaktır.
|