Enflasyon Nedir?
Latince bir kelime olan "enflasyon", şişkinlik ya da genişleme
anlamına gelmektedir. Ekonomik literatürde ise
enflasyon, bir ülkede genel fiyatlar düzeyinde
izlenen hızlı ve sürekli artışlar olarak
tanımlanmaktadır. Bu tanımda iki husus dikkati
çekmektedir. Bunlardan birincisi; genel fiyat
düzeyinin hızlı bir şekilde, ikincisi ise
genel fiyat düzeyinin sürekli bir şekilde
yükselmesidir. Bu durumda, eğer ekonomide, genel
fiyat düzeyi bir kereye özgü bir şekilde yükselip,
yükseldiği seviyede istikrar kazanırsa, bu yükseliş
enflasyon tanımına uymayacaktır.
Enflasyon ortamında mal ve hizmetlerin genel fiyat düzeyi
yükselirken, paranın satın alma gücünde azalma
olmaktadır. Bu nedenle enflasyon, paranın satın alma
gücünün düşmesi olarak da ifade edilmektedir.
Enflasyon terimi ile genci olarak, yükselen fiyatlar
düzeyi kastedilir. Gerçekten de enflasyon bir fiyat
yükselişi, yani para değerinin düşmesi şeklinde
gerçekleşir. Fakat enflasyonda fiyatların yükselmesi
bir sebep değil, bir sonuçtur. Çünkü: burada mal
ve hizmetlerin arzını aşan bir talep fazlası vardır
ve bu yüzden denge bozulmuştur. Fiyatlar, toplanı
talep ile toplam arzın yeni ve daha yüksek bir fiyat
seviyesinde dengeye gelmelerini sağlamak için
yükselirler. Bu sebepten fiyat yükselişi bu
dengesizliğin bir sonucudur.
Enflasyonun terim olarak tanımı aşağıdaki şekillerde yapılabilir:
Günümüzün en önemli iktisadi olaylarından biri olan enflasyon,
genel fiyat düzeyindeki sürekli artışlar nedeniyle
paranın satın alma gücündeki azalışlar olarak ifade
edilir.
Enflasyon, genel fiyatlar düzeyinin sürekli artması demektir. Bu
enflasyonun betimsel tanımıdır.
Enflasyon, genel fiyatlar düzeyinin yükselmesi ve paranın iç satın
alma gücünün düşmesi anlamını taşır.
Enflasyonun kavramsal tanımlarının yanında nedensel tanımları da
yapılmaktadır. Bu bağlamda ilk olarak, arz talep
dengesizliğinin enflasyonun nedeni olduğu
gerekçesiyle şöyle tanımlar yapılmaktadır.
Enflasyon, cari fiyat düzeyinde toplam talebin toplam arzdan daha
fazla olması demektir.
Enflasyonun nedensel tanımlarından ikinci çeşidinin de piyasadaki
para hacminin artmasının enflasyona neden olduğu
gerekçesiyle şöyle bir tanımlama yapılmaktadır.
Enflasyon, para arzındaki artışla ilgili olarak, toplanı talebin
toplam arzın sınırlanın asmasıyla birlikte genel
fiyatlar düzeyinin yükselmesidir. Enflasyonun para
arzında artış olmadan kendisini devam ettirmesi
mümkün değildir.
Bu tür tanım, miktar teorisi taraftarlarınca yapılmaktadır. Miktar
teorisi, fiyatlar genel düzeyinin para arzına bağlı
olduğu kabulüne dayanır. Bu teoriye göre, eğer para
arzı, üretilen mal ve hizmet miktarında bir artış
olmadan artarsa, bu durumda fiyatlar yükselme
eğilimi göstereceklerdir. Bu da enflasyona sebep
olacaktır.
Enflasyon kavramı sıklıkla yanlış anlaşılmakta ve yanlış
yorumlanmaktadır.
Örneğin, genelde enflasyon kavramı ile pahalılık kavramı birbirine
karıştırılmaktadır. Oysa sanıldığının aksine
enflasyon ile pahalılık aynı şeyler değildir.
Enflasyon, genel fiyat düzeyinin sürekli yükselmesi
iken ; pahalılık ise fiyatların yüksek düzeylerde
istikrar sağlamış halidir.
İki kavram arasındaki fark ayrıca gelir öğesinin
işin içine girmesinden kaynaklanmaktadır. Örneğin
bir ülkede kişilerin gelirleri enflasyon düzeyinde
artıyorsa, enflasyon vardır ama pahalılık yoktur.
Eğer kişilerin gelirleri enflasyon düzeyine paralel
artmıyorsa, enflasyonla birlikte pahalılık da
vardır.
Enflasyonda fiyat yükselişi genel, kompleks ve kümülatif bir
olaydır. Gerçekten; bütün mal ve hizmetlere ait
fiyatlar yükselme eğilimindedirler. Başlangıçta
belki bazı fiyatlar bu harekete uymazlar, fakat bir
müddet sonra onlar da yükselme seyrine girerler.
Enflasyon İle Fiyat Dalgalanmaları Arasındaki Fark Nedir?
Enflasyonun karakteristik niteliği fiyatlarda görülen artışlardır.
Fiyat artışlarının, tüm ekonomi açısından ve belirli
mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişmeler
açısından incelenmesi gerekmektedir. Enflasyondaki
fiyat değişmeleri, ekonomik bir gerçek olarak, genel
fiyatlar düzeyindeki artışlar ve özel fiyatlar
düzeyindeki artışlar olmak üzere iki şekilde ortaya
çıkmaktadır. Genellikle her iki fiyat düzeyindeki
artışlar aynı yönde olmakla birlikte, tesadüfler
dışında, aynı hızda olmamaktadır. Biri diğerinden
daha yavaş veya daha hızlı bir artış gösterebilir.
Hatta bazı durumlarda tüketici tercihlerinin ve
teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak bazı mal
ve hizmetlerin fiyatlarında azalış dahi
olabilmektedir.
Özel ve nisbi fiyat değişmelerine, fiyat dalgalanmaları
denmektedir. Özel fiyat değişmeleri, herhangi
bir mal veya hizmetin fiyatındaki artma veya azalma
yönündeki değişikliklerdir.
Nisbi fiyat değişiklikleri
ise, sadece bir mal veya hizmetin fiyatının
diğer bütün mal ve hizmet fiyatlarına göre artma
veya azalma yönünde gösterdiği değişikliklerdir.
Fiyatlar genel düzeyindeki değişme
ise, sadece bazı mal ve hizmetlere ait fiyat
dalgalanmaları değil, paranın satın alma gücünde
meydana gelen değişmeyi genel olarak belirlmek için
kullanılmaktadır.
Enflasyon muhasebesi düzeltmeleri yapılırken de, fiyat
dalgalanmalarının değil, para değerindeki değişmenin
etkileri (enflasyonu, yaklaşık olarak en iyi
şekilde ifade edebilecek biçimde
hazırlanan bir tek katsayının kullanılması
esası) dikkate alınır. Stagflasyon Nedir?
Enflasyon ile ekonomik durgunluğun bir arada meydana gelmesi
durumuna verilen addır. Ekonomik durgunluk
sırasındaki enflasyon olarak tanımlanabilir.
Stagflasyonda hızlı enflasyonla beraber, iç piyasa
darboğaza sürüklenir. Bir taraftan fiyatlar
yükselirken bir taraftan da işsizliğin artması,
üretimin azalması, yatırımların duraklaması
stagflasyonun tipik belirtileridir.
Reflasyon Nedir?
Genel Fiyatlar Düzeyinin yükselmesine neden
olmaksızın talep hacminin genişlemesine verilen
addır. Durgunluktan canlılığa geçiş, toplam
harcamaların artmasına bağlıdır. Talebin
genişlemesi, iş hacminin
genişlemesini sağlar. İş hacminin artması ise gelirlerin artmasını
beraberinde getirir. Gelirlerin artması talep
hacmini etkilemeye devam eder. Atıl kapasiteler
harekete geçerek talep artışı sağlanırken genel
fiyatlar düzeyi yükselmedikçe reflasyon devam eder.
Enflasyonun Nedenleri Nelerdir?
Enflasyonun mikro ekonomik ve makro ekonomik nedenleri
birbirleriyle iç içe girmiş durumdadır. Bunları
birbirinden ayırdetmek çok zordur. Çünkü çoğu zaman
biri diğerinin nedeni olmaktadır.
Literatürde enflasyonun moneter (paradan doğan) bir olay olduğunu
ileri süren ve bunun tam tersi enflasyonun moneter
bir olay değil, tamamen iktisadi bir olay olduğunu
savunan iki görüş mevcuttur. Ama enflasyonun zaman
içerisindeki seyri ikinci görüş sahiplerini haklı
çıkarmıştır. Sonuçta enflasyonu başlatan olayın
paranın bolluğu değil talebin bolluğu olduğu ortaya
çıkmıştır.
Enflasyon sorunu toplam talep ve toplam arz arasındaki
dengesizlikten kaynaklamaktadır. Toplam talebi
toplam arzdan daha hızlı genişleten veya arzı
talepten daha hızlı daraltan yapısal nedenler ve
iktisat politikası tedbirleri enflasyonun başlıca
kaynağıdırlar.
Bu süreçte toplam talep ile toplam arz arasındaki denge ani ve
kuvvetli bir şekilde bozulmakta ve aşırı bir talep
doğmaktadır. Buna enflasyon boşluğu (gap)
denilmektedir.
Toplam taleple toplam arz arasındaki bu denge bozulduğu zaman,
fiyatlar da istikrarını yitirir. Eğer cari fiyat
seviyesinde toplam talep toplam arzdan fazla olursa
fiyatlar yükselir, az olursa fiyatlar düşer.
Toplam arzla, toplam talep arasındaki denge, talep lehine olarak,
başlıca aşağıdaki nedenlerle bozulur:
- Kamu sektörü harcamalarının kamu sektörü gelirlerinden fazla
olması,
- Özel sektör yatırımlarının özel sekıör tasarruflarından fazla
olması,
- Emek verimliliğinin düşmesi,
- Toplumu oluşturan sınıf ve tabakaların milli gelirdeki paylarını
artırmak üzere gelirlerinden fazla harcama
yapmaları,
- Dış ticaret dengesinin fazla vermesi.
Ayrıca enflasyon türlerine bağlı olarak, enflasyonun
farklı nedenleri vardır. Bu nedenle enflasyon
türlerinden birinin neden olduğu gidiş, diğer
enflasyon türlerinin de sebebi olarak enflasyonun
genişlemesine neden olabilmektedir. Bu konuya
aşağıda değinilecektir.
|