Uluslararası Mali Kuruluşlar
Uluslararası Mali Kuruluşlar Hakkında Bilgi Veriniz.
Uluslararası mali kuruluşlar aşağıda sıralanmıştır.
1- Uluslararası Para Fonu (IMF)
2- Dünya Bankası Grubu
3- Avrupa Yatırım Bankası
4- Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası
5- İslam Kalkınma Bankası
6- Karadeniz Ticaret ve kalkınma Bankası
7- Ortadoğu ve Kuzey Afrika kalkınma Bankası (MFNA-BANK)
Bu kuruluşlardan önemli gördüklerimiz burada ayrıntılı olarak
incelenecektir.
Uluslararası Para Fonu (IMF) nu Anlatınız.
IMF Açılımı; International Monetary Fund
Kuruluşu
Türkiye dahil 44 ülkenin katıldığı Bretton Woods Konferansı
sonucunda, II. Dünya Savaşı'ndan sonraki
uluslararası para sisteminin esasları kabul edilmiş
ve bir anlaşma imzalanmıştır. Bretton VVoods
Anlaşması ile dünya çapında iki büyük önemli mali
kuruluş oluşturulmuştur. Bunlar Dünya Bankası ile
Uluslararası Para Fonudur.
Banka ve fon 27 Aralık 1945 tarihinde, yeterli sayıda ülkenin her
iki kuruluşun anlaşmalarını onaylaması, Fon
Kotasının % 80'ini sermayenin ise % 65'ini taahhüt
etmeleriyle kurulmuştur.
IMF'nin halen üye sayısı 182'dir. Türkiye 1947 yılında Fon'a üye
olmuştur.
Fonun Amaçları (Görevleri/Faaliyetleri)
Fonun amaçları IMF'nin kuruluş sözleşmesinde 6 madde halinde
belirtilmiştir: Bu amaçlar biraz daha genişletilerek
şöyle açıklanabilir.
1- Uluslararası para işbirliğinin teşvik edilmesi,
2- Uluslararası para sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesini
sağlamak,
3- Ekonomik istikrarsızlık içinde olan üye ülkelerin ödemeler
bilançosu açıklarını kapatmalarına yardımcı olmak
için imkanlar sağlamak,
4- Ödeme güçlüğü çeken ülkelere gerekli kaynak yardımında
bulunmak, (sorunun çözümü için aracılık yapmak, yeni
ödeme planları ve borç erteleme anlaşması
hazırlamak)
5- Döviz kurlarında istikrarı teşvik ederek, üyelerin rekabetçi
devalüasyona başvurmalarına engel olmak,
6- Dünya Bankası ile işbirliği içinde üye
ülkelerdeki makro ekonomik ve yapısal uyum
politikalarına finansal destek sağlamak,
7- Üye ülkelerdeki dış ticaret ve kambiyo rejiminin liberasyonunu
özendirici çalışmalarda bulunmak, bu konularda
üyelere teknik yardım ve eğitim hizmetleri sunmak,
Yukarıda sayılan görevlerden uluslararası para sisteminin işleyişi
ve dış ödemeler dengesiyle ilgili olanlar IMF'nin
geleneksel fonksiyonlarıdır. Diğerleri ise zaman
içinde ekonomik ve mali gelişmelere paralel olarak
gelişen fonksiyonlardır.
Özetlemek gerekirse, IMF, dış ödeme güçlüğü çeken ülkelere kredi
açarak onların dış dengelerini sağlamaya yardımcı
olur ve uluslararası para sisteminin dengeli bir
şekilde işlemesine katkıda bulunur.
Son yıllarda IBRD gündeminde önemli yer tutan gelişmekte olan
ülkelerde yoksulluğun azaltılması siyasetleri
çerçevesinde, diğer uluslararası kuruluşlarla
birlikte IMF'de çaba harcamaya başlamıştır. Bu
çerçevede IMF;
- Üye ülkelerde uygun makro ekonomik ve yapısal siyasetler
uygulanmasını ve sürekli bir büyümenin sağlanmasını
desteklemektedir.
- Üye ülkelerde uygulanan siyaset reformlarının sonuçlarının
yoksul kesimler üzerinde muhtemel etkilerinin
değerlendirilmesi konusunda yardımcı olmaktadır.
- IMF programlarının yoksul kesimler üzerinde olumsuz etkiler
yapması durumunda reform programlarına sosyal
güvenlik sisteminin dahil edilmesi konusunda üye
ülkelere katkıda bulunmaktadır.
- Fon'un desteklediği program uygulansın veya uygulanmasın, üye
ülkelerde sosyal güvencenin sağlanması konusunda
teknik yardım sağlamaktadır.
Yukarıda açıklandığı gibi, IMF'nin temel amacı, uluslararası refahı
artırmaya yönelik olarak uluslararası ticaretin ve
işbirliğinin artırılmasına engel olabilecek
düzenlemelerim ortaya çıkmasına engel olmaktır.
Bunun için Fon, ödemeler bilançosu açığı çeken
ülkelerin dış ticareti önleyici tedbirlere
başvurmalarına engel olmak amacıyla, bu ülkelere
mali destekte bulunacaktır. Fonun üye ülkelere
sağladığı imkanlar, Dünya Bankası ve diğer mali
kuruluşların sağladığı imkanlar gibi "kredi"
niteliğinde değildir. IMF'nin imkanları düşük faizli
fon kolaylığı olarak tanımlanmaktadır. Sermayesi
IMF'de sermaye çok önemli bir fonksiyona sahiptir. Çünkü ülkelerin
sermayeye katılma oranı olan kolalar, üyelerin oy
güçlerini belirler, Fon'a katkılarına ve Fon'dan
borçlanmalarına etki eder.
Kotanın üç açıdan önemi vardır:
1- Uluslar arası Para Fonu IMF'de üye ülkenin oy gücünün
belirleyicisidir.
2- Üye ülkenin IMF'den yararlanacağı mali
imkanların belirleyicisidir.
3- Üye ülkeye tahsis edilecek SDR miktarını
belirlemede bir göstergedir.
Üyelerin Fon sermayesine katkıları, milli gelirleri,
dış ticaret hacimleri, döviz rezervleri, ihracat
çeşitliliği ile dış ödemeler dengesi gözönünde
bulundurularak belirlenir. Kotalar her 5 yılda bir
yeniden gözden geçirilir.
IMF'nin hesap birimi SDR (Özel Çekme Hakkı)'dir. Son
artışla birlikle IMF'nin kotası 208 Milyar SDR
olmuştur. Türkiye'nin kotası 964 milyon SDR'dir.
Türkiye'nin oy gücü yüzdesi 0,047'dir.
Uluslararası Para Fonu'nda en fazla kotaya (ve oy
gücüne) sahip ilk 15 ülke ile Türkiye'nin durumu
aşağıda verilmiştir. Tablodan görüleceği üzere
IMF'de kotası en yüksek ilk 11 üye ülkenin kotaları
toplamı IMF toplam kotasına oranı % 56,9' gibi
yüksek bir orandır. Aşağıdaki tabloda bu açıkça
görülmektedir.
IMF'DE EN YÜKSEK KOTAYA SAHİP İLK 11 ÜLKE İLE
TÜRKİYE'NİN KOTALARI
ÜLKELER |
KOTA MİKTARI |
TOPLAM KOTADA PAY
(%) |
ABD |
26.526 |
18,2 |
ALMANYA |
8.241 |
5,6 |
|
JAPONYA |
8.241 |
5,6 |
FRANSA |
7.414 |
5,1 |
İNGİLTERE |
7.414 |
5,1 |
SUUDİ ARABİSTAN |
5.130 |
3,5 |
|
İTALYA |
4.590 |
3,2 |
KANADA |
4.320 |
3,0 |
RUSYA |
4.313 |
2,9 |
|
HOLLANDA |
3.444 |
2,4 |
|
ÇİN |
3.385 |
2,3 |
TOPLAM KOTA |
145.318 |
56,9 |
TÜRKİYE |
642 |
0,44 |
IMF yönetiminde iki önemli komite vardır. Bunlar:
Geçici Komite
Guvernörler Kurulu'na üç alanda yardımcı
olur.
- Uluslararası para sisteminin gidişini
kontrol etmek,
Uluslararası likidite gelişmelerini
izleyerek GYÜ'lere yönelik kaynak
transferlerini değerlendirmek,
- Uluslararası parasal sistemi etkileyecek
sorunlarla ilgili önlemler hazırlamak ve IMF'nin
ana sözleşmesinde yapılacak değişiklikler
hakkında görüş oluşturmak.
Kalkınma Komitesi
-
GYÜ'lere reel kaynak transferi il eilgiü çalışmalar
yapar ve bu konuda hazırladığı raporları IMF ve
Dünya Bankası Yönetim Kurulu'na sunar.-
Fonun
Mali Yardım Mekanizmasının İşleyişi
IMF', elindeki kaynakları, Fon'un siyasetlerine
uygun olarak talepte bulunan üyelerine tahsis
ederek, onların karşılaştıkları ödemeler dengesi
açıklarını finanse eder.
- Fon'dan borçlanma, bir ülkenin parasının bir
diğer ülke parasıyla değiştirilmesi veya parası
karşılığında diğer bir üye ülkenin parasını
satmalması şeklinde olur.
- Ayrıca üye ülkeler Fon'dan SDR alarak da
borçlanabilirler.
Bu niteliği ile Fon'dan borç almak, diğer kredi
işlemlerinden tamamen farklı bir nitelik taşır. IMF,
normal olarak üyelerinin kısa vadeli dış ödeme
açıklarını finanse eder. Diğer bir deyişle Fon
kredileri genelde kısa vadelidir. Fakat,
dengesizliği gidermek için ekonomide yapısal bir
değişiklik ve uyum gerektiği zaman Fon, orta vadeli
kredi sağlar.
5- Üye ülkenin kullanacağı miktar kadar kendi parası cinsinden
taahhüt senedini IMF'ye vermesi,
6- Üye ülke uygulamasının zaman içinde gözden
geçirilmesi.
Fon Kaynaklarından Yararlanma
Fondan yararlanma üç hesap adı altındaki
finansman yöntemleri ile yapılmaktadır. Aşağıdaki
tabloda bunlar özetlenmiştir.
GENEL KAYNAKLAR HESABI
1- Kredi Dilimleri Politika-lan
2- Petrol Kolaylığı
3- Genişletilmiş Fon Kolay-lığı
4- Ek Finansman Kolaylıği
5- Genişletilmiş Kullanım Si-yaseti
6- Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Özel Kolaylıklar
n Telafi Edici Olağanüstü Finansman Kolaylığı n
Tampon Stok Finansman Kolaylığı
ÖZEL TAHSİSLER HESABI
1- Bağış Fonu
2- Petrol Kolaylığı Sübvansiyon Hesabı
3- Ek Finansman Kolaylığı Sübvansiyon Hesabı
4- Yapısal Uyum Kolaylığı
5- Güçlendirilmiş yapısal U-yum Kolaylığı Fonu
6- Sistemi Yapılandırma Kolaylığı
Genel Kaynaklar Hesabı
IMF nin normal kredileri genel departman içinde bulunan Genel
Kaynaklar Hesabı'ndan karşılanır. Genel kaynaklar
genelde üç kalemdir.
1- Üye ülkelerin kota ödemeleri,
2- Fon'dan kredi alan ülkelerden tahsil edilen komisyonlar,
3- Fon'a borçlu üyelerin ödedikleri karşılıklardır.
Genel kaynaklar hesabı, üye ülkelerin milli paralan, SDR ve
altından oluşur.
Genel kaynaklar hesabı'ndan milli parası karşılığında diğer üye
ülkelerin parasını talep eden ülkeler,
- Önce dış ödemeler açığı içinde bulunmalı,
- Kaynaklar geçici bir süre için istenmeli,
- Fonun istediği süre içinde geri ödenmeli,
- Fon kaynaklarını ödemeler dengesi açıklarında
kullanacağını taahhüt etmeli,
- Ve bu konuda istikrar programı uygulayacağını taahhüt etmelidir.
Eğer zaman içinde bu taahhütlerini yerine
getirmezlerse, IMF uzmanlar göndererek durumu
inceletebilir. Anlaşmaların dışına çıkıldığı
kanaatine varırsa genel kaynaklardan vermiş olduğu
kredileri durdurabilir.
Kredi Dilimleri Politikaları (imkanları)
Kredi Dilimleri İmkanları fonun klasik kredi mekanizmalarından en
önemlisidir. Her İMF üyesi kendine sağlanan kota
çerçevesinde Fon'dan kredi kullanabilir. Üyelerin
kotaları ile sınırlı kalarak kullandıkları Fon
kaynaklarına "normal çekme hakları" denilmektedir.
Ve beş dilime ayrılır. Kotanın ilk dörtte birlik
dilimi "Rezerv Dilimi" olarak adlandırılmaktadır.
Her üye Fon'daki kotasının %75'ini kendi milli
parası ile ödediği için rezerv dilimi, ülkenin
IMF'ye ödediği %25 'lik SDR veya başka ülke paraları
cinsinden ödemeye eşilitir.
Normal çekme haklan rezerv dilimi dışında dört eşit dilime
ayrılmıştır. Bu dört dilime "süper rezerv dilimi"
veya kredi dilimi denir.
Rezerv Dilimi Pozisyonu: Bu dilimin kullanımı herhangi bir
şarta bağlı değildir ve Fon'un iznini gerektirmez.
Zaten üye ülke başlangıçta bu tutarı İMF'ye
ödemiştir. Üye ülkenin Fon'da biriken milli
parasından kotası ve o zamana kadar milli parası
karşılığı IMF'den kullanıp ta henüz geri ödemediği
imkanların düşülmesiyle bulunur. Bu tutar zaten üye
ülkelerin dış rezervleri içinde kabul edilir. Rezerv
diliminden çekilen paralar için faiz ödenmez.
Kredi Dilimleri Politikaları:
IMF üyelerinin fon kaynaklarından
kotaları ile sınırlı kalmak şartıyla yararlanma
siyasetine Kredi Dilimi Siyaseti denir. Ve Fon'un
temel borç verme siyasetlerinin temelini oluşturur.
Ödemeler bilançosu açığı ile ilgili olarak üye ülkenin talebiyle,
gerekli antlaşmaların şartları yerine getirildikten
sonra, üye ülke kotasının %25 tutarındaki ilk dilimi
kullandırılır. IMF, bir defada takside bağlamaksızın
birinci kredi dilimini üye ülkeye kullandırır. Bu
dilim 3-5 yılda geri ödenebilir.
Kotanın ilk dilim dışında kalan üç bölüm içinde Fon'dan sağlanan
kredilere "Üst Kredi Dilimi Politikası" adı verilir.
Her üst dilim kredi talebi için IMF'nin üye ülkeye
sunduğu şartlar ağırlaşır. Stand- By düzenlemesi
içinde kredi dilimlerinin kullanımı süresi 3-5 yıl
arasında değişmektedir. İstenen şartlar arasında
niyet mektubu, destekleme (stand-by) düzenlemesi,
vs. olabilir.
Rezerv dilimi dışındaki borçlanmalara %5 oranında
faiz uygulanır. Üyelerin FonAdan milli
paraları ile döviz satın almaları Fon'da milli
paraların artmasına neden olur. Artan milli
paralardan Fon %6,6 oranında faiz tahsil eder. Bu
faizler dönem başında ödenir. Destekleme ve süresi
uzatılmış ancak henüz kullanılmamış krediler yıllık
%2,5 faiz tahakkuk ettirilir.
Kredi dilimlerinden çekmeler normal olarak sekiz eşit taksitle üçer
aylık dönemlerle Fon'a geri ödenir. Geri ödemeler,
çekme işlemlerinden üç yıl üç ay sonra başlar.
Toplam çekmelerin içinde en yüksek pay halen ABD
Doları olmakla birlikte bu pay 1958 yılından sonra
Alman Markında büyük yükselme olmuştur.
Petrol Kolaylığı (OF)
1970 yıllarında petrol fiyatlarında meydana gelen artışlar
nedeniyle ülkelerin ödeme bilançolanndaki açıklarını
kapatabilmelerine imkan sağlamak amacıyla 13 Haziran
1974 tarihinde yürürlüğe girmiş ancak 31 Aralık 1975
tarihinde kaldırılmıştır. Körfez krizinden (1990)
sonra tekrar yürürlüğe konulmuştur.
Genişletilmiş Fon Kolaylığı
Fon üyesi ülkelerin kredi dilimlerinden sağladıkları kaynakların,
uzun süreli ödemeler dengesi açıklarının kapatılması
konusunda yetersiz kaldığı kanaatine varılınca, 13
Eylül 1974 tarihinde Genişletilmiş Fon Kolaylığı adı
altında yeni bir kredi imkanı sağlanmıştır.Fon,
- Ülke içi kaynakları verimli alanlara yöneltmeyi,
- İhracat geliri bir yada birkaç ihraç malına bağlı olan
Gelişmekte olan ülkelerin kalkınmaya yönelik
ekonomik programlarını yürütebilmelerini sağlamak
amacıyla daha uzun vadeli yardım projelerine ihtiyaç
duyan,
- İJretim, ticaret, fiyat seviyelerindeki yapısal dengesizlikler
sebebiyle dış ödemelerinde önemli sorunlarla
karşılaşan,
- Ve bu problemleri çözeme konusunda uzun vadeli önlemler almayı
kabul eden üyeler için düşünülmüştür.
Genişletilmiş Fon Kolaylığı'ndan genelde 3 yıllık dönem için kaynak
sağlanabilir. Fon yönetiminin kararı ile 4 yıla
çıkarılabilir.
Bu imkandan yararlanmak isteyen ülkenin de IMF ile Süresi Uzatılmış
Stand- By Anlaşması imzalaması gerekir.
Bu kolaylıktan yararlanmak isteyen ülke Fon'daki
kotasının %300'ü kadar imkan kullanabilir. Bu
kolaylıktan genelde gelişmekte olan ülkeler
yararlanmaktadır. Geri ödeme süresi 4,5-10 yıl
arasında değişmektedir.
Ek Finansman Kolaylığı
29 Ağustos 1977 yılında Fon tarafından onaylanmış ve 23 Şubat 1979
tarihinde yürürlüğe girmiş bir imkandır. Kolaylığın
amacı, kotalarına göre ödemeler dengesi büyük açık
vereiı ülkelere, Fon'un normal kaynaklarına ek
olarak, borçlanarak sağlanan bu yeni kaynaktan da
kredi vermektir. Ek finansman kolaylığında
yararlanabilmek için, ilk önce üye ülkenin Fon'üst
kredi limitlerinden borçlanabilme veya süresi
uzatılmış düzenleme çerçevesinde istikrar programını
Fon'a kabul ettirmesi gerekmektedir.
Genişletilmiş fon kolaylığı ile, ek finansman kolaylığı Fon'un
borçlanarak sağladığı kaynaklardan verdiği
kredilerdir.
Ek finansman kolaylığı ile sağlanan krediler (milli para ile döviz
sattn alınması) sekiz defada ve 6 aylık eşit
taksitlerle Fon'a geri ödenir. Geri ödemeler en
erken 3,5 yıl sonra başlar ve kredi alındıktan en
geç 7 yıl içinde tamamlanır. IMF'nin bu kaynağından
en çok yararlanan ülkeler Türkiye ve Yugoslavya'dır.
Genişletilmiş Kullanım Siyaseti
7 Mayıs 1981 tarihinde Fon'un Suudi Arabistan Para Ajansı ile
imzaladığı orta vadeli kredi anlaşması ile sağlanan
8 Milyar SDR'lik bir borç kaynağına dayanarak
uygulamaya konmuştur. Genişletilmiş Kullanım
Siyaseti ile Fon'dan sağlanan krediler için, Ek
Finansman Kolaylığında aranan şartların tamamının
kredi talep eden ülke tarafından yerine getirilmesi
gerekir. Ayrıca ülkenin ihtiyaç duyduğu finansman,
kredi dilimleri ve genişletilmiş fon kolaylığından
sağlanan kaynaklar ile karşılanamayacak düzeyde
olmalıdır. Bu kredi kullandırma şeklinde
kullandırılan kredi diğer yöntemlere daha geniştir.
Politika uygulanmaya başlandığında Fon'un normal ve
borç kaynaklarından sağlanan kredi miktarı bir yıla
kadar üyenin kotasınınn %150'si, 3 yıl içinde
%450'si, kümülatif olarak ise %600'ü idi. Ancak daha
sonra bu oran düşürülmüştür. Şu anda 1 .yıl üye
ülkenin kotasının %90-100, üç yıl için %270-333,
kümülatif olarak ise %400-450'si dir. Daha fazla
kredi alabilmek için üye ülkenin dış ödemelerde
karşılaştığı problemin çok büyük olması ve bunu
kapatmak için çaba sarfetmesi gerekir.
Genişletilmiş Kullanım Siyaseti çerçevesinde kullanılan kaynakların
geri ödemesi, 3,5 yıl ödemesiz dönemden sonra 6'şar
aylık taksitler halinde olmak üzere kaynağı çekişten
itibaren 7 yıl içinde tamamlanır.
Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Özel Kolaylıklar
Fon her ülkeye eşit olmasına rağmen, ana madde
üreten ve hemen hemen tamamı gelişme yolunda olan
ülkeler için ek finansman ihtiyacını dikkate alarak
iki yeni finansal kolaylığı yürürlüğe koymuştur.
Telafi Edici Olağanüstü Finansman Kolaylığı
Şubat 1963 tarihinde oluşturulmuştur. Amacı ham
madde ihracatından sağlanan gelirlerin, adı geçen
ülkelerin elinde olmayan nedenlerden düşmesi ve
tahıl fiyatlarında öngörülemeyen artışlar nedeniyle
ortaya çıkan ödemeler bilançosu açıklarını finanse
etmektir.
Kolaylıktan yararlanmak için 2 şart gerekir:
1- Dış dengesizlik kısa vadeli olmalı
2- Ülkenin kontrolü dışında ortaya çıkmış
olmalıdır.
Bu uygulamanın başlangıcında üye ülkenin kotasının
%25'i olan miktar daha sonra %83'üne
yükseltilmiştir. Bu kolaylıktan yararlanan ülke
diğer bütün kolaylıklardan da kısıtlamaya uğramadan
yararlanabilir. Geri ödemeler 3 yıl 3 ay ile 5 yıl
arasında veya ödemeler dengesizliği giderildiği anda
yapılabilir.
Telefi Edici Finansman kolaylığı ile birlikte tahıl
ithal kolaylığından da yararlanmak isteyen üye
ülkeler için limit kotanın %105'i kadardır.
Tampon Stok Finansman Kolaylığı
IMF tarafından Haziran 1963'te oluşturulmuştur.
Amacı bazı ana madde ihracatçısı ülkelerin ihracat
gelirlerinde istikrarı sağlamak, uluslararası mal
anlaşmaları çerçevesinde oluşturulan tampon
stokların finansmanına bu ülkelerin katılmalarına
imkan tanımak için onlara kredi açmaktır. Böylece
temel malların stoklanması sağlanacak, stok
harcamaları finanse edilecek, ve sonuçta fiyat
düşüşleri engellenerek, ekonomisi bu mallar bağımlı
olan ülkelerin gelir kaybına uğramaları
engellenecektir. Kısaca kolaylık, mal fiyatlarındaki
düşüşler sebebiyle ödemeler dengesi bozulan
ülkelerin ihraç mallarının fiyatlarını düşürerek
ihracat yapmalarını engelleyerek onlara destek
olmaktadır. Üyeler bu kolaylıktan ancak kısa vadeli
ve geçici bir finansman sağlayabilirler. Krediler
üye ülkenin kotasının %35'i kadardır. Yararlanan
ülke ayrıca normal kredi dilimlerinden de
borçlanabilir. Fon kalay, kakao, şeker ve doğal
kauçuk tampon stokları için karar almış, ancak
sadece kalay, şeker ve doğal kauçuk anlaşmaları
çerçevesinde üyeler kredi kullanmışlardır. Gri
ödemeler 3 yıl 3 ay - 5 yıl veya daha erken
yapılabilir.
Güçlendirilmiş Yapısal Uyum Kolaylığı
IMF Yönetim Kurulu. 18 Aralık 1987 yılında Güçlendirilmiş yapısal
Uyum Kolaylığı adı altında yeni bir kolaylığın
yaratılmasına karar vermiştir. Bu kolaylık Nisan
1998'dc işlemeye başlamıştır. Kolaylığın amacı,
temel prosedürleri, finansman şartları ve faizi
yapısal Uyum Kolaylığı için aranan şartlarla
aynıdır.
Kredi limiti üye ülkenin kotasının en fazla %255'i dir. İstisnai
durumlarda oran üç yıl için üye ülkenin kotasının
%350'sine kadar çıkartabilmektedir. Geri ödeme
süresi 5,5- 10 yıldır. IMF 2000-2004 yılları için 1
Milyar Dolarlık kaynağı bu kolaylığa tahsis
etmiştir.
Sistemi Yapılandırma Kolaylığı
Eski COMECON üyeleriyle eski Sovyetler Birliğine üye Ülkeler
arasında ticaret ve ödeme anlaşmaları yerine, çok
taraflı, piyasa şartlarına uygun ticari ilişkilere
geçişi kolaylaştırmak amacıyla bu kolaylık
oluşturulmuştur. 1994 yılında yürürlüğe giren
kolaylık ile, sözkonusu ülkelerden dış ödeme
sıkıntısı çekenlere kotalarının %50'si kadar ek bir
mali kaynak kullanım hakkı tanınmıştır. Bu
kolaylıktan yararlanabilmek için de IMF ile Stand-
By, uzatılmış düzenleme veya genişletilmiş fon
kolaylığı düzenlemesi yapması gerekir. Kullanılan
kaynak 4,5 -10 yi içinde geri ödenmek zorundadır.
Özel Çekme Hakları Hesabı Nedir?
IMF ana sözleşmesinde değişiklik yapılarak, 6 Ağustos 1969
tarihinde Özel Çekme Hakları Hesabı resmen faaliyete
geçmiştir.
Tanıtılması
Uygulamada kağn altın diye de tanımlanan özel çekme hakları
karşılığında Fon'a altın, konvertibl para veya milli
para yatırma şartı yoktur. Yani SDR'yi destekleyen
reel bir kaynak bulunmamaktadır. SDR, Fon kararıyla
oluşturulan, karşılığı olmayan, üye ülkelerin
bunları kabul etmesiyle geçerlilik kazanan bir
uluslararası likiditedir. Şartsız olarak ve
uluslararası likiditeye ihtiyaç duyulduğu zaman
otomatik olarak kullanılır. Fon'un yarattığı SDR
hemen dağıtılarak bu hesaba katılan üyelerin
hesaplarına işlenir. Ödemeler bilançosu açık veren
ülke, SDR hakkını kullanarak borcunu ödeyebilir ve
ödeme yaptığı ülkede bunu kabul eder.
SDR, bir rezerv aracı olarak düşünüldüğü için, yasal
olarak değişim aracı, para veya kredi aracı olarak
tanımlanıp, kullanılmaz. SDR elinde bulunduran için
bir varlıktır, kimse için bir yükümlülük değildir.
Kendi başına bir değeri yoktur. Bir çeşit açık
kredi olduğu söylenebilir. Bu açık kredi Fon
üyelerinin birbirlerine olan borçlarının mahsubunda
kullanılır. Bu imkanı kullanan ülke, diğer ülkeler
yerine Fon'a SDR cinsinden borçlanır.
SDR; Fon'un normal çekme haklarından ayrı olarak üyelere
uluslararası rezerv sağjamak amacıyla
oluşturulmuştur. Bu yeni likiditenin ortaya
çıkmasında, uluslararası rezerv arzının, dünya
ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak
artırıiamamasının büyük etkisi olmuştur. IMF'ye üye
her ülke aynı zamanda SDR'ye de katılmak zorundadır.
Böylece üye ülkeler karşılıklı olarak birbirlerinin
merkez bankalarında milli paralarını çekme hakkı
elde ederler. Bir ülkenin ABD
Dolarına ihtiyaç duyması durumunda,
portföyündeki SDR'leri ABD Merkez bankası'na
devrederek bu ülkenin milli parası olan
Dolarları SDR karşılığında satın alır. Bu
işlem sonucunda ABD'nin Doları azalırken SDR'si
artar. ABD bu işleme belli sınırlar içinde kalmak
şartıyla karşı çıkmaz. SDR ödeme aracı olarak
gücünü, üye ülkelerin onu kabul etme isteklerinden
almaktadır.
Yaratılması
SDR'lerin uluslararası rezerv talebindeki gelişmelere göre IMF
tarafından her beş yıllık temel dönemler itibariyle
yaratılması kararlaştırılmıştır. Fakat uygulamada bu
dönemler 3'er yıllık olmuştur.
Yaratılan SDR'ler Fon'daki üyelere kotalarıyla orantılı olarak
dağıtılmaktadır. Gelişmekle olan ülkelerin IMF'de
kotaları az olduğu için yaratılan SDR'lerden
bunların payına düşen de az olmaktadır.
SDR üyesi ülkelerin 5 yıllık bir dönemde ortalama tahsisatının en
az %30'unu SDR'yi hesabında bulundurması
gerekmektedir. SDR tahsisatı üye ülkelerin
kotalarının %25'ine denktir. Kullanım limitleri ise
yıllık kotanın %90-110'u, üç yıllık kotanın
%270-330'udur.
30 Nisan 1994 tarihi itibariyle Türkiye'ye yapılan SDR tahsisi I
12,3 milyondur. Türkiye'nin toplam SDR tahsisleri
içindeki payı %1,9'dur.
Mahsuplaşma işleminde IMF'ye haber verme zorunluluğu yoktur. Üye
ülkeler bunu kendi aralarında anlaşarak
gerçekleştirebilirler. Normal çekme haklarında
olduğu gibi SDR'de geri ödeme zorunluluğu
bulunmamaktadır.
Faizi
SDR kabul eden ülkeler, Fon aracılığıyla, kendilerine SDR devreden
ülkelerden belli miktar faiz alırlar. Başka bir
ifadeyle, tahsislerinin üzerinde SDR bulunduran
ülkeler bu fazlalık için faiz alırlar. Tahsislerin
altında SDR bulunduranlar ise bu eksiklik için faiz
öderler. Üçer aylık dönemler halinde faiz tahakkuk
ettirilir. Bu bedel ortalama %l-2 civarında
değişir.
Değeri
SDR'nin bugün önemli iki niteliği vardır. Birincisi
bir hesap birimi olması, ikincisi ise uluslararası
rezerv para olma niteliğidir.
1970 yılında uygulamaya konduğunda SDR altına bağlanmıştır ve 1 Ons
Altın = 35 SDR idi. BAŞLANGIÇTA 1 Dolar = 0,921053
SDR iken, 1973 yılında I Dolar = 0,828948 SDR
olmuştur. Yani SDR 'nin Dolar karşısında fiyatı
yükselmiştir.
Dolar ile SDR arasındaki bağıntı sebebiyle doların değerinde
meydana gelen değişmelerden SDR'nin etkilenememesi
için Fon Yönetim Kurulu SDR'nin değerini, Fon üyesi
16 sanayileşmiş ülkenin paralarından oluşan bir para
sepetine bağlamıştır. Bu sepette ABD'nin payı
%33'tür. Bunun sebebi Doların uluslararası rezerv
para olmasıdır. Bu sepet belli aralıklarla gözden
geçirilmekte ve ağırlıklar değiştirilmektedir.
Kullanımı
SDR,
1- Döviz satın alınması,
2- Mali yükümlüklerin yerine getirilmesi,
3- Genel Kaynaklar hesabından kredi açılması,
4- Kredi borçlarının geri ödenmesi,
5- Bağış,
6- Faiz ve diğer ödemelerin yapılması,
7- Borç verilmesi,
8- Üye ülkeler arasındaki Swap işlemlerinde kullanılabilir.
SDR belli bir para sepetine bağlı olduğu için, istikrarını sepete
dahil olan ülkelerin paralarından daha iyi
korumaktadır. IMF kendi işlemlerinde hesap birimi
olarak SDR'yi kullanmaktadır. Fon dışından bazı
şirketlerde tahvil ve hisse senedi ihracında SDR'yi
hesap birimi olarak kabul etmektedirler.
|