Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Uluslararası Mali Kuruluşlar 

Uluslararası Mali Kuruluşlar Hakkında Bilgi Veriniz. 

Uluslararası mali kuruluşlar aşağıda sıralanmıştır. 

1-  Uluslararası Para Fonu (IMF)

2-  Dünya Bankası Grubu

3- Avrupa Yatırım Bankası

4- Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası

5-  İslam Kalkınma Bankası

6- Karadeniz Ticaret ve kalkınma Bankası

7- Ortadoğu ve Kuzey Afrika kalkınma Bankası (MFNA-BANK)

Bu kuruluşlardan önemli gördüklerimiz burada ayrıntılı olarak incelenecektir. 

Uluslararası Para Fonu (IMF) nu Anlatınız. 

IMF Açılımı; International Monetary Fund 

Kuruluşu 

Türkiye dahil 44 ülkenin katıldığı Bretton Woods Konferansı sonucunda, II. Dünya Savaşı'ndan sonraki uluslararası para sisteminin esasları kabul edilmiş ve bir anlaşma imzalanmıştır. Bretton VVoods Anlaşması ile dünya çapında iki büyük önemli mali kuruluş oluşturulmuştur. Bunlar Dünya Bankası ile Uluslararası Para Fonudur.

Banka ve fon 27 Aralık 1945 tarihinde, yeterli sayıda ülkenin her iki kuruluşun anlaşmalarını onaylaması, Fon Kotasının % 80'ini sermayenin ise % 65'ini taahhüt etmeleriyle kurulmuştur.

IMF'nin halen üye sayısı 182'dir. Türkiye 1947 yılında Fon'a üye olmuştur. 

Fonun Amaçları (Görevleri/Faaliyetleri) 

Fonun amaçları IMF'nin kuruluş sözleşmesinde 6 madde halinde belirtilmiştir: Bu amaçlar biraz daha genişletilerek şöyle açıklanabilir.

1-  Uluslararası para işbirliğinin teşvik edilmesi,

2-  Uluslararası para sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak,

3-  Ekonomik istikrarsızlık içinde olan üye ülkelerin ödemeler bilançosu açıklarını kapatmalarına yardımcı olmak için imkanlar sağlamak,

4-  Ödeme güçlüğü çeken ülkelere gerekli kaynak yardımında bulunmak, (sorunun çözümü için aracılık yapmak, yeni ödeme planları ve borç erteleme anlaşması hazırlamak)

5-     Döviz kurlarında istikrarı teşvik ederek, üyelerin rekabetçi devalüasyona başvurmalarına engel olmak,

6-  Dünya Bankası ile işbirliği içinde üye ülkelerdeki makro ekonomik ve yapısal uyum politikalarına finansal destek sağlamak,

7- Üye ülkelerdeki dış ticaret ve kambiyo rejiminin liberasyonunu özendirici çalışmalarda bulunmak, bu konularda üyelere teknik yardım ve eğitim hizmetleri sunmak,

Yukarıda sayılan görevlerden uluslararası para sisteminin işleyişi ve dış ödemeler dengesiyle ilgili olanlar IMF'nin geleneksel fonksiyonlarıdır. Diğerleri ise zaman içinde ekonomik ve mali gelişmelere paralel olarak gelişen fonksiyonlardır. 

Özetlemek gerekirse, IMF, dış ödeme güçlüğü çeken ülkelere kredi açarak onların dış dengelerini sağlamaya yardımcı olur ve uluslararası para sisteminin dengeli bir şekilde işlemesine katkıda bulunur.

Son yıllarda IBRD gündeminde önemli yer tutan gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğun azaltılması siyasetleri çerçevesinde, diğer uluslararası kuruluşlarla birlikte IMF'de çaba harcamaya başlamıştır. Bu çerçevede IMF;

 

-    Üye ülkelerde uygun makro ekonomik ve yapısal siyasetler uygulanmasını ve sürekli bir büyümenin sağlanmasını desteklemektedir.

-   Üye ülkelerde uygulanan siyaset reformlarının sonuçlarının yoksul kesimler üzerinde muhtemel etkilerinin değerlendirilmesi konusunda yardımcı olmaktadır.

-  IMF programlarının yoksul kesimler üzerinde olumsuz etkiler yapması durumunda reform programlarına sosyal güvenlik sisteminin dahil edilmesi konusunda üye ülkelere katkıda bulunmaktadır.

-   Fon'un desteklediği program uygulansın veya uygulanmasın, üye ülkelerde sosyal güvencenin sağlanması konusunda teknik yardım sağlamaktadır.

Yukarıda açıklandığı gibi, IMF'nin temel amacı, uluslararası refahı artırmaya yönelik olarak uluslararası ticaretin ve işbirliğinin artırılmasına engel olabilecek düzenlemelerim ortaya çıkmasına engel olmaktır. Bunun için Fon, ödemeler bilançosu açığı çeken ülkelerin dış ticareti önleyici tedbirlere başvurmalarına engel olmak amacıyla, bu ülkelere mali destekte bulunacaktır. Fonun üye ülkelere sağladığı imkanlar, Dünya Bankası ve diğer mali kuruluşların sağladığı imkanlar gibi "kredi" niteliğinde değildir. IMF'nin imkanları düşük faizli fon kolaylığı olarak tanımlanmaktadır. Sermayesi

IMF'de sermaye çok önemli bir fonksiyona sahiptir. Çünkü ülkelerin sermayeye katılma oranı olan kolalar, üyelerin oy güçlerini belirler, Fon'a katkılarına ve Fon'dan borçlanmalarına etki eder.

Kotanın üç açıdan önemi vardır: 

1-  Uluslar arası Para Fonu IMF'de üye ülkenin oy gücünün belirleyicisidir.

2-  Üye ülkenin IMF'den yararlanacağı mali imkanların belirleyicisidir.

3- Üye ülkeye tahsis edilecek SDR miktarını belirlemede bir göstergedir. 

Üyelerin Fon sermayesine katkıları, milli gelirleri, dış ticaret hacimleri, döviz rezervleri, ihracat çeşitliliği ile dış ödemeler dengesi gözönünde bulundurularak belirlenir. Kotalar her 5 yılda bir yeniden gözden geçirilir.

IMF'nin hesap birimi SDR (Özel Çekme Hakkı)'dir. Son artışla birlikle IMF'nin kotası 208 Milyar SDR olmuştur. Türkiye'nin kotası 964 milyon SDR'dir. Türkiye'nin oy gücü yüzdesi 0,047'dir.

Uluslararası Para Fonu'nda en fazla kotaya (ve oy gücüne) sahip ilk 15 ülke ile Türkiye'nin durumu aşağıda verilmiştir. Tablodan görüleceği üzere IMF'de kotası en yüksek ilk 11 üye ülkenin kotaları toplamı IMF toplam kotasına oranı % 56,9' gibi yüksek bir orandır. Aşağıdaki tabloda bu açıkça görülmektedir. 

IMF'DE EN YÜKSEK KOTAYA SAHİP İLK 11 ÜLKE İLE TÜRKİYE'NİN KOTALARI 

ÜLKELER

KOTA MİKTARI

TOPLAM KOTADA PAY

(%)

ABD

26.526

18,2

ALMANYA

8.241

5,6

 

JAPONYA

8.241

5,6

FRANSA

7.414

5,1

İNGİLTERE

7.414

5,1

SUUDİ ARABİSTAN

5.130

3,5

 

İTALYA

4.590

3,2

KANADA

4.320

3,0

RUSYA

4.313

2,9

 

HOLLANDA

3.444

2,4

 

ÇİN

3.385

2,3

TOPLAM KOTA

145.318

56,9

TÜRKİYE

642

0,44

IMF yönetiminde iki önemli komite vardır. Bunlar: 

Geçici Komite 

Guvernörler    Kurulu'na     üç     alanda yardımcı olur.

-   Uluslararası   para  sisteminin   gidişini kontrol etmek,

Uluslararası     likidite    gelişmelerini izleyerek    GYÜ'lere    yönelik    kaynak transferlerini değerlendirmek,

-  Uluslararası parasal sistemi etkileyecek sorunlarla ilgili önlemler hazırlamak ve IMF'nin  ana  sözleşmesinde     yapılacak değişiklikler hakkında görüş oluşturmak. 

Kalkınma Komitesi 

-          GYÜ'lere reel kaynak transferi il eilgiü çalışmalar yapar ve bu konuda hazırladığı raporları IMF ve Dünya Bankası Yönetim Kurulu'na sunar.-           

Fonun Mali Yardım Mekanizmasının İşleyişi 

IMF', elindeki kaynakları, Fon'un siyasetlerine uygun olarak talepte bulunan üyelerine tahsis ederek, onların karşılaştıkları ödemeler dengesi açıklarını finanse eder.

-   Fon'dan borçlanma, bir ülkenin parasının bir diğer ülke parasıyla değiştirilmesi veya parası karşılığında diğer bir üye ülkenin parasını satmalması şeklinde olur.

- Ayrıca üye ülkeler Fon'dan SDR alarak da borçlanabilirler.

Bu niteliği ile Fon'dan borç almak, diğer kredi işlemlerinden tamamen farklı bir nitelik taşır. IMF, normal olarak üyelerinin kısa vadeli dış ödeme açıklarını finanse eder. Diğer bir deyişle Fon kredileri genelde kısa vadelidir. Fakat, dengesizliği gidermek için ekonomide yapısal bir değişiklik ve uyum gerektiği zaman Fon, orta vadeli kredi sağlar. 

5-  Üye ülkenin kullanacağı miktar  kadar kendi parası cinsinden taahhüt senedini IMF'ye vermesi,

6-  Üye ülke uygulamasının zaman içinde gözden geçirilmesi. 

Fon Kaynaklarından Yararlanma

Fondan  yararlanma  üç  hesap  adı  altındaki   finansman  yöntemleri  ile yapılmaktadır. Aşağıdaki tabloda bunlar özetlenmiştir.

GENEL KAYNAKLAR HESABI 

1- Kredi Dilimleri Politika-lan

2- Petrol Kolaylığı

3- Genişletilmiş Fon Kolay-lığı

4-  Ek Finansman Kolaylıği

5- Genişletilmiş Kullanım Si-yaseti

6- Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Özel Kolaylıklar

n Telafi Edici Olağanüstü Finansman Kolaylığı n Tampon Stok Finansman Kolaylığı

ÖZEL TAHSİSLER HESABI 

1- Bağış Fonu

2-  Petrol Kolaylığı Sübvan­siyon Hesabı

3-   Ek Finansman Kolaylığı Sübvansiyon Hesabı

4- Yapısal Uyum Kolaylığı

5-  Güçlendirilmiş yapısal U-yum Kolaylığı Fonu

6-  Sistemi Yapılandırma Ko­laylığı 

Genel Kaynaklar Hesabı 

IMF nin normal kredileri genel departman içinde bulunan Genel Kaynaklar Hesabı'ndan karşılanır. Genel kaynaklar genelde üç kalemdir. 

1-  Üye ülkelerin kota ödemeleri,

2-  Fon'dan kredi alan ülkelerden tahsil edilen komisyonlar,

3-  Fon'a borçlu üyelerin ödedikleri karşılıklardır. 

Genel kaynaklar hesabı, üye ülkelerin milli paralan, SDR ve altından oluşur.

Genel kaynaklar hesabı'ndan milli parası karşılığında diğer üye ülkelerin parasını talep eden ülkeler,

- Önce dış ödemeler açığı içinde bulunmalı,

- Kaynaklar geçici bir süre için istenmeli,

- Fonun istediği süre içinde geri ödenmeli,

-  Fon kaynaklarını ödemeler dengesi açıklarında kullanacağını taahhüt etmeli,

- Ve bu konuda istikrar programı uygulayacağını taahhüt etmelidir. Eğer zaman içinde bu taahhütlerini yerine getirmezlerse, IMF uzmanlar göndererek durumu  inceletebilir.  Anlaşmaların  dışına çıkıldığı  kanaatine varırsa genel kaynaklardan vermiş olduğu kredileri durdurabilir.  

Kredi Dilimleri Politikaları (imkanları) 

Kredi Dilimleri İmkanları fonun klasik kredi mekanizmalarından en önemlisidir. Her İMF üyesi kendine sağlanan kota çerçevesinde Fon'dan kredi kullanabilir. Üyelerin kotaları ile sınırlı kalarak kullandıkları Fon kaynaklarına "normal çekme hakları" denilmektedir. Ve beş dilime ayrılır. Kotanın ilk dörtte birlik dilimi "Rezerv Dilimi" olarak adlandırılmaktadır. Her üye Fon'daki kotasının %75'ini kendi milli parası ile ödediği için rezerv dilimi, ülkenin IMF'ye ödediği %25 'lik SDR veya başka ülke paraları cinsinden ödemeye eşilitir. 

Normal çekme haklan rezerv dilimi dışında dört eşit dilime ayrılmıştır. Bu dört dilime "süper rezerv dilimi" veya kredi dilimi denir. 

Rezerv Dilimi Pozisyonu: Bu dilimin kullanımı herhangi bir şarta bağlı değildir ve Fon'un iznini gerektirmez. Zaten üye ülke başlangıçta bu tutarı İMF'ye ödemiştir. Üye ülkenin Fon'da biriken milli parasından kotası ve o zamana kadar milli parası karşılığı IMF'den kullanıp ta henüz geri ödemediği imkanların düşülmesiyle bulunur. Bu tutar zaten üye ülkelerin dış rezervleri içinde kabul edilir. Rezerv diliminden çekilen paralar için faiz ödenmez. 

Kredi Dilimleri Politikaları: IMF üyelerinin fon kaynaklarından kotaları ile sınırlı kalmak şartıyla yararlanma siyasetine Kredi Dilimi Siyaseti denir. Ve Fon'un temel borç verme siyasetlerinin temelini oluşturur.

Ödemeler bilançosu açığı ile ilgili olarak üye ülkenin talebiyle, gerekli antlaşmaların şartları yerine getirildikten sonra, üye ülke kotasının %25 tutarındaki ilk dilimi kullandırılır. IMF, bir defada takside bağlamaksızın birinci kredi dilimini üye ülkeye kullandırır. Bu dilim 3-5 yılda geri ödenebilir.

Kotanın ilk dilim dışında kalan üç bölüm içinde Fon'dan sağlanan kredilere "Üst Kredi Dilimi Politikası" adı verilir. Her üst dilim kredi talebi için IMF'nin üye ülkeye sunduğu şartlar ağırlaşır. Stand- By düzenlemesi içinde kredi dilimlerinin kullanımı süresi 3-5 yıl arasında değişmektedir. İstenen şartlar arasında niyet mektubu, destekleme (stand-by) düzenlemesi, vs. olabilir. 

Rezerv dilimi dışındaki borçlanmalara %5 oranında faiz uygulanır. Üyelerin FonAdan milli paraları ile döviz satın almaları Fon'da milli paraların artmasına neden olur. Artan milli paralardan Fon %6,6 oranında faiz tahsil eder.    Bu faizler dönem başında ödenir. Destekleme ve süresi uzatılmış ancak henüz kullanılmamış krediler yıllık %2,5 faiz tahakkuk ettirilir.

Kredi dilimlerinden çekmeler normal olarak sekiz eşit taksitle üçer aylık dönemlerle Fon'a geri ödenir. Geri ödemeler, çekme işlemlerinden üç yıl üç ay sonra başlar. Toplam çekmelerin içinde en yüksek pay halen ABD Doları olmakla birlikte bu pay 1958 yılından sonra Alman Markında büyük yükselme olmuştur.

Petrol Kolaylığı (OF)

1970 yıllarında petrol fiyatlarında meydana gelen artışlar nedeniyle ülkelerin ödeme bilançolanndaki açıklarını kapatabilmelerine imkan sağlamak amacıyla 13 Haziran 1974 tarihinde yürürlüğe girmiş ancak 31 Aralık 1975 tarihinde kaldırılmıştır. Körfez krizinden (1990) sonra tekrar yürürlüğe konulmuştur. 

Genişletilmiş Fon Kolaylığı

Fon üyesi ülkelerin kredi dilimlerinden sağladıkları kaynakların, uzun süreli ödemeler dengesi açıklarının kapatılması konusunda yetersiz kaldığı kanaatine varılınca, 13 Eylül 1974 tarihinde Genişletilmiş Fon Kolaylığı adı altında yeni bir kredi imkanı sağlanmıştır.Fon, 

- Ülke içi kaynakları verimli alanlara yöneltmeyi,

-  İhracat geliri bir yada birkaç ihraç malına bağlı olan Gelişmekte olan ülkelerin kalkınmaya yönelik ekonomik programlarını yürütebilmelerini sağlamak amacıyla daha uzun vadeli yardım projelerine ihtiyaç duyan,

-  İJretim, ticaret, fiyat seviyelerindeki yapısal dengesizlikler sebebiyle dış ödemelerinde önemli sorunlarla karşılaşan,

-  Ve bu problemleri çözeme konusunda uzun vadeli önlemler almayı kabul eden üyeler için düşünülmüştür.

Genişletilmiş Fon Kolaylığı'ndan genelde 3 yıllık dönem için kaynak sağlanabilir. Fon yönetiminin kararı ile 4 yıla çıkarılabilir.

Bu imkandan yararlanmak isteyen ülkenin de IMF ile Süresi Uzatılmış Stand- By Anlaşması imzalaması gerekir.

Bu kolaylıktan yararlanmak isteyen ülke Fon'daki kotasının %300'ü kadar imkan kullanabilir. Bu kolaylıktan genelde gelişmekte olan ülkeler yararlanmaktadır. Geri ödeme süresi 4,5-10 yıl arasında değişmektedir.

Ek Finansman Kolaylığı 

29 Ağustos 1977 yılında Fon tarafından onaylanmış ve 23 Şubat 1979 tarihinde yürürlüğe girmiş bir imkandır. Kolaylığın amacı, kotalarına göre ödemeler dengesi büyük açık vereiı ülkelere, Fon'un normal kaynaklarına ek olarak, borçlanarak sağlanan bu yeni kaynaktan da kredi vermektir. Ek finansman kolaylığında yararlanabilmek için, ilk önce üye ülkenin Fon'üst kredi limitlerinden borçlanabilme veya süresi uzatılmış düzenleme çerçevesinde istikrar programını Fon'a kabul ettirmesi gerekmektedir.

Genişletilmiş fon kolaylığı ile, ek finansman kolaylığı Fon'un borçlanarak sağladığı kaynaklardan verdiği kredilerdir.

Ek finansman kolaylığı ile sağlanan krediler (milli para ile döviz sattn alınması) sekiz defada ve 6 aylık eşit taksitlerle Fon'a geri ödenir. Geri ödemeler en erken 3,5 yıl sonra başlar ve kredi alındıktan en geç 7 yıl içinde tamamlanır. IMF'nin bu kaynağından en çok yararlanan ülkeler Türkiye ve Yugoslavya'dır. 

Genişletilmiş Kullanım Siyaseti 

7 Mayıs 1981 tarihinde Fon'un Suudi Arabistan Para Ajansı ile imzaladığı orta vadeli kredi anlaşması ile sağlanan 8 Milyar SDR'lik bir borç kaynağına dayanarak uygulamaya konmuştur. Genişletilmiş Kullanım Siyaseti ile Fon'dan sağlanan krediler için, Ek Finansman Kolaylığında aranan şartların tamamının kredi talep eden ülke tarafından yerine getirilmesi gerekir. Ayrıca ülkenin ihtiyaç duyduğu finansman, kredi dilimleri ve genişletilmiş fon kolaylığından sağlanan kaynaklar ile karşılanamayacak düzeyde olmalıdır. Bu kredi kullandırma şeklinde kullandırılan kredi diğer yöntemlere daha geniştir. Politika uygulanmaya başlandığında Fon'un normal ve borç kaynaklarından sağlanan kredi miktarı bir yıla kadar üyenin kotasınınn %150'si, 3 yıl içinde %450'si, kümülatif olarak ise %600'ü idi. Ancak daha sonra bu oran düşürülmüştür. Şu anda 1 .yıl üye ülkenin kotasının %90-100, üç yıl için %270-333, kümülatif olarak ise %400-450'si dir. Daha fazla kredi alabilmek için üye ülkenin dış ödemelerde karşılaştığı problemin çok büyük olması ve bunu kapatmak için çaba sarfetmesi gerekir.

Genişletilmiş Kullanım Siyaseti çerçevesinde kullanılan kaynakların geri ödemesi, 3,5 yıl ödemesiz dönemden sonra 6'şar aylık taksitler halinde olmak üzere kaynağı çekişten itibaren 7 yıl içinde tamamlanır.

Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Özel Kolaylıklar 

Fon her ülkeye eşit olmasına rağmen, ana madde üreten ve hemen hemen tamamı gelişme yolunda olan ülkeler için ek finansman ihtiyacını dikkate alarak iki yeni finansal kolaylığı yürürlüğe koymuştur. 

Telafi Edici Olağanüstü Finansman Kolaylığı 

Şubat 1963 tarihinde oluşturulmuştur. Amacı ham madde ihracatından sağlanan gelirlerin, adı geçen ülkelerin elinde olmayan nedenlerden düşmesi ve tahıl fiyatlarında öngörülemeyen artışlar nedeniyle ortaya çıkan ödemeler bilançosu açıklarını finanse etmektir.

Kolaylıktan yararlanmak için 2 şart gerekir: 

1-  Dış dengesizlik kısa vadeli olmalı

2-  Ülkenin kontrolü dışında ortaya çıkmış olmalıdır. 

Bu uygulamanın başlangıcında üye ülkenin kotasının %25'i olan miktar daha sonra %83'üne yükseltilmiştir. Bu kolaylıktan yararlanan ülke diğer bütün kolaylıklardan da kısıtlamaya uğramadan yararlanabilir. Geri ödemeler 3 yıl 3 ay ile 5 yıl arasında veya ödemeler dengesizliği giderildiği anda yapılabilir.

Telefi Edici Finansman kolaylığı ile birlikte tahıl ithal kolaylığından da yararlanmak isteyen üye ülkeler için limit kotanın %105'i kadardır. 

Tampon Stok Finansman Kolaylığı 

IMF tarafından Haziran 1963'te oluşturulmuştur. Amacı bazı ana madde ihracatçısı ülkelerin ihracat gelirlerinde istikrarı sağlamak, uluslararası mal anlaşmaları çerçevesinde oluşturulan tampon stokların finansmanına bu ülkelerin katılmalarına imkan tanımak için onlara kredi açmaktır. Böylece temel malların stoklanması sağlanacak, stok harcamaları finanse edilecek, ve sonuçta fiyat düşüşleri engellenerek, ekonomisi bu mallar bağımlı olan ülkelerin gelir kaybına uğramaları engellenecektir. Kısaca kolaylık, mal fiyatlarındaki düşüşler sebebiyle ödemeler dengesi bozulan ülkelerin ihraç mallarının fiyatlarını düşürerek ihracat yapmalarını engelleyerek onlara destek olmaktadır. Üyeler bu kolaylıktan ancak kısa vadeli ve geçici bir finansman sağlayabilirler. Krediler üye ülkenin kotasının %35'i kadardır. Yararlanan ülke ayrıca normal kredi dilimlerinden de borçlanabilir. Fon kalay, kakao, şeker ve doğal kauçuk tampon stokları için karar almış, ancak sadece kalay, şeker ve doğal kauçuk anlaşmaları çerçevesinde üyeler kredi kullanmışlardır. Gri ödemeler 3 yıl 3 ay - 5 yıl veya daha erken yapılabilir. 

Güçlendirilmiş Yapısal Uyum Kolaylığı 

IMF Yönetim Kurulu. 18 Aralık 1987 yılında Güçlendirilmiş yapısal Uyum Kolaylığı adı altında yeni bir kolaylığın yaratılmasına karar vermiştir. Bu kolaylık Nisan 1998'dc işlemeye başlamıştır. Kolaylığın amacı, temel prosedürleri, finansman şartları ve faizi yapısal Uyum Kolaylığı için aranan şartlarla aynıdır.

Kredi limiti üye ülkenin kotasının en fazla %255'i dir. İstisnai durumlarda oran üç yıl için üye ülkenin kotasının %350'sine kadar çıkartabilmektedir. Geri ödeme süresi 5,5- 10 yıldır. IMF 2000-2004 yılları için 1 Milyar Dolarlık kaynağı bu kolaylığa tahsis etmiştir. 

Sistemi Yapılandırma Kolaylığı 

Eski COMECON üyeleriyle eski Sovyetler Birliğine üye Ülkeler arasında ticaret ve ödeme anlaşmaları yerine, çok taraflı, piyasa şartlarına uygun ticari ilişkilere geçişi kolaylaştırmak amacıyla bu kolaylık oluşturulmuştur. 1994 yılında yürürlüğe giren kolaylık ile, sözkonusu ülkelerden dış ödeme sıkıntısı çekenlere kotalarının %50'si kadar ek bir mali kaynak kullanım hakkı tanınmıştır. Bu kolaylıktan yararlanabilmek için de IMF ile Stand- By, uzatılmış düzenleme veya genişletilmiş fon kolaylığı düzenlemesi yapması gerekir. Kullanılan kaynak 4,5 -10 yi içinde geri ödenmek zorundadır. 

Özel Çekme Hakları Hesabı Nedir? 

IMF ana sözleşmesinde değişiklik yapılarak, 6 Ağustos 1969 tarihinde Özel Çekme Hakları Hesabı resmen faaliyete geçmiştir. 

Tanıtılması 

Uygulamada kağn altın diye de tanımlanan özel çekme hakları karşılığında Fon'a altın, konvertibl para veya milli para yatırma şartı yoktur. Yani SDR'yi destekleyen reel bir kaynak bulunmamaktadır. SDR, Fon kararıyla oluşturulan, karşılığı olmayan, üye ülkelerin bunları kabul etmesiyle geçerlilik kazanan bir uluslararası likiditedir. Şartsız olarak ve uluslararası likiditeye ihtiyaç duyulduğu zaman otomatik olarak kullanılır. Fon'un yarattığı SDR hemen dağıtılarak bu hesaba katılan üyelerin hesaplarına işlenir. Ödemeler bilançosu açık veren ülke, SDR hakkını kullanarak borcunu ödeyebilir ve ödeme yaptığı ülkede bunu kabul eder.

SDR, bir rezerv aracı olarak düşünüldüğü için, yasal olarak değişim aracı, para veya kredi aracı olarak tanımlanıp, kullanılmaz. SDR elinde bulunduran için bir varlıktır, kimse için bir yükümlülük değildir. Kendi başına bir değeri yoktur.  Bir çeşit açık kredi olduğu söylenebilir. Bu açık kredi Fon üyelerinin birbirlerine olan borçlarının mahsubunda kullanılır. Bu imkanı kullanan ülke, diğer ülkeler yerine Fon'a SDR cinsinden borçlanır.

SDR; Fon'un normal çekme haklarından ayrı olarak üyelere uluslararası rezerv   sağjamak  amacıyla  oluşturulmuştur.     Bu  yeni   likiditenin   ortaya çıkmasında, uluslararası rezerv arzının, dünya ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak  artırıiamamasının büyük etkisi olmuştur. IMF'ye üye her ülke aynı zamanda SDR'ye de katılmak zorundadır. Böylece üye ülkeler karşılıklı olarak birbirlerinin merkez bankalarında milli paralarını çekme hakkı elde ederler.    Bir    ülkenin    ABD    Dolarına    ihtiyaç    duyması    durumunda, portföyündeki SDR'leri ABD Merkez bankası'na devrederek bu ülkenin milli parası   olan   Dolarları   SDR  karşılığında  satın   alır.   Bu   işlem  sonucunda ABD'nin Doları azalırken SDR'si artar. ABD bu işleme belli sınırlar içinde kalmak şartıyla karşı çıkmaz. SDR ödeme aracı olarak gücünü, üye ülkelerin onu kabul etme isteklerinden almaktadır.  

Yaratılması 

SDR'lerin uluslararası rezerv talebindeki gelişmelere göre IMF tarafından her beş yıllık temel dönemler itibariyle yaratılması kararlaştırılmıştır. Fakat uygulamada bu dönemler 3'er yıllık olmuştur.

Yaratılan SDR'ler Fon'daki üyelere kotalarıyla orantılı olarak dağıtılmaktadır. Gelişmekle olan ülkelerin IMF'de kotaları az olduğu için yaratılan SDR'lerden bunların payına düşen de az olmaktadır.

SDR üyesi ülkelerin 5 yıllık bir dönemde ortalama tahsisatının en az %30'unu SDR'yi hesabında bulundurması gerekmektedir. SDR tahsisatı üye ülkelerin kotalarının %25'ine denktir. Kullanım limitleri ise yıllık kotanın %90-110'u, üç yıllık kotanın %270-330'udur.

30 Nisan 1994 tarihi itibariyle Türkiye'ye yapılan SDR tahsisi I 12,3 milyondur. Türkiye'nin toplam SDR tahsisleri içindeki payı %1,9'dur.

Mahsuplaşma işleminde IMF'ye haber verme zorunluluğu yoktur. Üye ülkeler bunu kendi aralarında anlaşarak gerçekleştirebilirler. Normal çekme haklarında olduğu gibi SDR'de geri ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır.  

Faizi 

SDR kabul eden ülkeler, Fon aracılığıyla, kendilerine SDR devreden ülkelerden belli miktar faiz alırlar. Başka bir ifadeyle, tahsislerinin üzerinde SDR bulunduran ülkeler bu fazlalık için faiz alırlar. Tahsislerin altında SDR bulunduranlar ise bu eksiklik için faiz öderler. Üçer aylık dönemler halinde faiz tahakkuk ettirilir. Bu bedel ortalama %l-2 civarında değişir. 

Değeri 

SDR'nin bugün önemli iki niteliği vardır. Birincisi bir hesap birimi olması, ikincisi ise uluslararası rezerv para olma niteliğidir. 

1970 yılında uygulamaya konduğunda SDR altına bağlanmıştır ve 1 Ons Altın = 35 SDR idi. BAŞLANGIÇTA 1 Dolar = 0,921053 SDR iken, 1973 yılında I Dolar = 0,828948 SDR olmuştur. Yani SDR 'nin Dolar karşısında fiyatı yükselmiştir. 

Dolar ile SDR arasındaki bağıntı sebebiyle doların değerinde meydana gelen değişmelerden SDR'nin etkilenememesi için Fon Yönetim Kurulu SDR'nin değerini, Fon üyesi 16 sanayileşmiş ülkenin paralarından oluşan bir para sepetine bağlamıştır. Bu sepette ABD'nin payı %33'tür. Bunun sebebi Doların uluslararası rezerv para olmasıdır. Bu sepet belli aralıklarla gözden geçirilmekte ve ağırlıklar değiştirilmektedir. 

Kullanımı 

SDR, 

1- Döviz satın alınması,

2-  Mali yükümlüklerin yerine getirilmesi,

3- Genel Kaynaklar hesabından kredi açılması,

4-  Kredi borçlarının geri ödenmesi,

5-  Bağış,

6-  Faiz ve diğer ödemelerin yapılması,

7- Borç verilmesi,

8-  Üye ülkeler arasındaki Swap işlemlerinde kullanılabilir. 

SDR belli bir para sepetine bağlı olduğu için, istikrarını sepete dahil olan ülkelerin paralarından daha iyi korumaktadır. IMF kendi işlemlerinde hesap birimi olarak SDR'yi kullanmaktadır. Fon dışından bazı şirketlerde tahvil ve hisse senedi ihracında SDR'yi hesap birimi olarak kabul etmektedirler.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Sağlık Bilgileri

Since 2005