Ekonomİ PolİtİkasI Sözlüğü
R
Rant:
Sahip olunan bir değerden elde edilen gelir. Popüler
ifadesiyle, çalışmadan elde edilen gelir.
Rasyonel beklentiler:
Sistematik olarak yanlış ya da taraflı olmayan ve
ulaşılabilir tüm bilgileri kullanarak oluşturulmuş
ileriye dönük beklentilere verilen isimdir.
Reel GSMH:
Enflasyondan arındırılmış GSMH. Enflasyondan
arındırma işlemi GSMH zımni deflatörü yoluyla
yapılır.
Reel GSYİH:
Enflasyondan arındırılmış GSYİH.
Reel faiz: Elde edilen faizin enflasyondan
arındırılarak ifade edilmiş şekli. R = (l+r)/(l+p)
formülünde, R reel faiz oranını, r nominal faiz
oranını ve p enflasyon oranını göstermektedir.
Refinansman:
Borcun başka koşullar taşıyan bir başka borçla
değiştirilmesi işlemi. Bu uygulama daha çok faiz ya
da alacaklı değişmelerine yol açan bir borç koşulu
değişimi biçiminde karşımıza çıkar.
Rekabet Kurumu:
Piyasalarda fiili anlaşmalar sonucu doğabilecek
tekelleşme ve kartelleşmeleri önlemek, piyasaların
rekabete uygun olarak çalışabilmelerini sağlamak
üzere kurulmuş bulunan ve başkan dahil 11 kişiden
kuruluyla karar alan organ.
Repo:
Bir menkul kıymetin ilerideki bir tarihte geri
alınması vaadiyle satılması.
Resesyon:
Belirli süreyle genel ekonomik faaliyetlerdeki
gerileme.
Revalüasyon:
Bir ülkenin ulusal parasının yabancı ülkelerin
ulusal paralarına karşı olan değişim değerinin
(parite) idari bir kararla yükseltilmesi işlemi.
Rezerv para:
Merkez Bankası'nın ulusal para cinsinden olan likit
yükümlülükleri. Rezerv para = emisyon + bankaların
zorunlu ve zorunlu olmayan mevduatları + banka dışı
kesimin mevduatları.
Rezerv para çarpanı:
Rezerv paranın yaratabileceği toplam para arzı. k =
M/RP formülünde k rezerv para çarpanını, M para
arzını ve RP rezerv para miktarını göstermektedir.
Risk primi:
Alman risk karşılığında talep edilen normal getirin
in üzerindeki prim.
S
Sabit döviz kuru rejimi:
Bir ülkenin ulusal parasını başka ülkelerin ulusal
paralarına karşı belirli bir pariteyle sabitlemesi,
arz ve talep değişikliklerine karşı bu sabitliği
bozmaması hali. Bkz. Kur rejimleri.
Sabit faiz:
Bir borcun faizinin borcun vadesi süresince
değişmemesi hali.
Samurai tahvil piyasası:
Japonya'da Japon Yeni üzerinden Japon olmayan
ekonomik birimlerce ihraç edilen borç senetlerinin
alım satımının yapıldığı piyasa. Bu piyasada tahvil
ihraç edenin belli bir düzeyde kredi değerliliği
olmasını şarttır.
Satın alma gücü parkesi:
Farklı ülkelerdeki mal ve hizmet fiyatlarının
farklı olması nedeniyle ülkelerin gelirlerinin
satın alma gücünü tespit etmeye yönelik yapılan
düzeltme.
Say kanunu:
"Her arz kendi talebini yaratır" biçiminde
özetlenebilecek olan klasik ekonomi yasası. Bu
yasanın büyük ölçüde Takas (barter) ekonomisinde
geçerli olduğu, parasallasmanın geliştiği günümüz
ekonomilerinde geçerli olmadığı dikkate
alınmalıdır.
SDR
(special drawing rights):
Bkz.
Özel çekme haklan.
Sendikasyon kredisi:
Birden fazla mali kuruluşun bir araya gelerek belli
bir ekonomik birime ortaklaşa aynı kredi şartlarında
kredi vermesi.
Senyoraj:
Kâğıt ve madeni para basım giderleriyle piyasadaki
değişim değeri arasındaki fark nedeniyle devletin
elde ettiği kazanç. Bkz. Hükümranlık hakkı.
Serbest mevduat:
Bankaların Merkez Bankası'ndaki serbestçe
kullanabilecekleri hiçbir kısıtlamaya tabi olmayan
mevduatları.
Sermaye hareketleri dengesi:
Ödemeler dengesindeki yurtiçinde yerleşik ekonomik
birimlerle yurt dışında yerleşik ekonomik birimler
arasındaki borç alıp verme işlemlerini ve sabit
sermaye yatırımlarını içeren dengedir.
Sermaye piyasası:
Hisse senedi ve uzun vadeli borç senetlerinin ihraç
edildiği ve alım satım işlemi gördüğü piyasa.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK):
İlk kez halka arzlara izin veren, menkul kıymet
borsalarındaki işlem kurumların denetiminden sorumlu
ve sermaye piyasalarını düzenlemeye yetkili
bağımsız bir kurum.
Sermaye yeterliliği:
Bankaların bilanço büyüklüklerine ve aldıkları
risklerle uyumlu sermaye bulundurması gerekliliği.
Son ödeme mercii:
Ekonomide likidite ihtiyacı ortaya çıktığında, son
şans olarak likidite temin edilebilecek kurum,
merkez bankası.
Sosyal güvenlik kuruluşları: Çalışanlardan toplanan
paralarla emeklilere maaş veren emekli ve çalışan
üyelerine sağlık hizmeti sunan devlet tarafından
yönetilen ve yönlendirilen kuruluşlar. Türkiye'de üç
sosyal güvenlik kuruluşu vardır: Emekli Sandığı,
Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur.
Sosyalist ekonomik yaklaşım:
Sermaye malları mülkiyetinin devlet elinde olmasını
savunan yaklaşım.
SPK: Bkz. Sermaye Piyasast Kurumu.
SRF (Suplemental Reserve Facility):
IMF'nin çok kısa süre içinde döviz rezervlerinde
dramatik düşüşler yaşayan ülkelere sunduğu bir
kolaylık. SRF miktarı bir ülke kotasının birkaç katı
olabilir.
Stand-by düzenlemesi:
IMF'nin ihtiyaç içine düşen üye ülkelere destek
vermek üzere yaptığı başlıca düzenleme. 18 aya
kadar olan stand-by düzenlemesinde üye ülke
kotasının % 100'ü kadar, 3 yıla kadar olan stand-by
düzenlemesinde (süresi uzatılmış fon kolaylığı) üye
ülkeye kotasının % 300'ü kadar parasal destek
sağlanabilir. IMF son yıllarda bu sınırları
istisnai olmakla beraber aşabilmektedir.
Stok değişken:
Belli bir süre ile kısıtlı olmayan belli bir noktada
birikimli
değer, örneğin, para arzı bir stok değişkendir.
Stopaj: Bir ödemede kaynakta yapılan kesinti.
Örneğin, ücretler üzerinden alınan verginin
işverence kesintiye tabi tutulmasına stopaj denir.
Sürekli borçlanma yöntemi:
Bu yöntemde hazine belirli miktar ve vadeleri
içeren devlet iç borçlanma senetlerini devamlı
satışa sunar. Bu senetler sabit ya da borçlanma
ihalelerinde belirlenen faiz ortalamalarına bağlı
olarak faiz taşıyabilirler.