|
Kapasite Büyüklüğü - Maliyet
İlişkisi
Kurulu
bir
işletme, kapasite genişlemesine gidilmeden de,
işçi sayısını, kullandığı hammadde ve malzeme
miktarını arttırarak, belli bir düzeye
kadar üretim miktarında artışlar sağlayabilir
(kısa dönem durumu).
Üretim miktarlarındaki büyük
artışlar, ancak işletme büyüklüğü veya
kapasite büyüklüğünün arttırılması ile
olanaklıdır (Uzun dönem durumu).
İşletme
kapasitesi büyütüldükçe "büyüklüğün sağladığı
avantaja lar" sonucu, ürünün maliyetleri belli
bir kapasite büyüklüğüne kadar düşüş gösterir
(ölçüye göre artan geliri durumu). Şekil 6,
değişik kapasitelerdeki 4 farklı işletme
büyüklüğüne ilişkin ortalama maliyet eğrilerini
göstermektedir. Küçük kapasiteli işletmelerin (A
ve B
işletmeleri) ortalama maliyet
eğrileri,
daha büyük kapasiteli
işletmenin (C
işletmesi) ortalama maliyet eğrisi üzerindedir.
Büyüklüğün
sağladığı avantajların ortaya çıkmasının birinci
neden, "içsel ekonomiler", diğer bir nedeni de
"dışsal ekonomilerdir.
Üretim
faktörlerinin "bölünmezliği", işletmede "iş
bölümü" ve "uzmanlaşma" gibi öğelere, içsel
ekonomiler denilmektedir (1).
Kapasite
büyüdükçe işletme içinde daha etkin "iş bölümü"
ve "uzmanlaşma"ya gidilebilmesi sonucu
verimlilik artacak ve dolayısıyla birim
maliyetler düşecektir. Bazı üretim faktörlerinin
bölünmezliği de birim maliyetlerin düşmesine
neden olur. Örneğin, belirli bir işletme
büyüklüğünde standart kapasitelerde olan bir
bilgisayarın ancak % 50 kapasite kullanımına
gereksinim varsa, normal koşullarda bu bilgisayarın
satın alınması ekonomik olmaz. Ancak işletme bu
bilgisayarı tam kapasitede
kullanılabilecek bir büyüklükte olduğu zaman,
bilgisayarın
satın alınması
verimi
arttıracak
ve dolayısı
ile maliyetleri düşürecektir.
Dışsal
ekonomiler bir işletmenin değil; fakat bir
endüstri dalının tümüyle genişlemesi sonucu uzun
dönemlerde birim maliyetlerde sağlanan
düşmelerdir. Endüstrinin tümüyle büyümesi,
işletmeler arasında daha çok uzmanlaşmaya, iş
bölümüne yol açacak ve böylece bir işletmenin
önceden ürettiği bir girdi başka işletmelerden
daha ucuza satın alınacağı için maliyetlerde
düşmeler görülecektir. Ayrıca dışsal ekonomiler
işletme dışı gelişmeler ve alt yapı tesislerinin
kurulmasını, tecrübeli uzmanların yetişmesini
sağlıyacağı için, işletmenin bu amaçlara yönelik
ek giderler yapmasını engelleyeceğinden birim
maliyetler düşecektir.
Şekil 6'da C
ile gösterilen işletme büyüklüğünde, birim
üretim
maliyetleri en düşük düzeye ulaşmıştır. Bu
işletme büyüklüğünde Ölçeğe göre artan
getiri yerine, ölçeğe göre sabit getiri durumu
egemen olmaya başlamış, dolayısıyla büyüklüğün
sağladığı avantajlar ortadan kalkmıştır. Daha
büyük kapasiteli D işletmesine geçildiğinde,
ölçeğe göre azalan getiri sonucu birim ürün
maliyetlerinde artışlar görülmeye başlamıştır.
Bu durumda; maliyetlerin olumsuz yönde
etkilenmesi nedeniyle işletme büyüklüğü,
planlama açısından arzu edilmeyen bir
büyüklüktedir. Belli bir düzeyden sonra,
işletme
kapasitesi
büyütüldükçe, birim ürün maliyetinin
artmasına neden olan başlıca
faktörler şunlardır;
yönetim,
satış
ve tedarik piyasalarındaki dar
boğazlar ve kısıtlı finansman olanakları.
E-
Optimum Kapasite
Kurulu bir
işletmenin optimum üretim miktarını veya
kapasitesini belirleyen ölçülün, değişik işletme
büyüklüklerinden en iyisinin veya
optimum
kapasite büyüklüğünün seçimi için göz önüne
alınacak ölçütten farklı olması
nedeniyle, her iki optimum kapasite kavramı
üzerinde ayrı ayrı durulması gerekir.
1-
Kurulu Bir İşletmede Optimum Kapasite
(Üretim
Miktarı)
Optimum
kapasite sözcüğündeki "optimum" kelimesi
dilimizde "en iyi" veya "ideal" anlamına gelen
latince
"optimalis" kelimesinden
türemiştir.
Daha önce
belirtildiği gibi, işletme ekonomisi
literatüründe genellikle
ekonomik kapasite, optimum veya en uygun
kapasite olarak nitelendirilir. Burada
amaç maliyetlerin minimizasyonu olduğu için
optimum kapasite, "bir
işletmenin
minimum maliyetler düzeyinde üretebileceği ürün
miktarı" olarak tanımlanır.
2-
Optimum Kapasite Büyüklüğü (Optimum
İşletme Büyüklüğü
)
Daha önce
belirtildiği gibi, kapasite planlaması konusu,
değişik üretim kapasitelerindeki işletme
büyüklükleri arasından belli bir ölçüte göre en
iyisinin veya optimum olanın seçimi ve bunun
optimum bir yerde kurulmasını içerir.
İşletmelerin ve özellikle de büyük ölçekli
işletmelerin kurulmasında amaç, çoğu kez satış
gelirlerinin dolayısıyla kârın maksimizasyonu
yerine maliyetlerin ve özellikle de "ilk kuruluş
yatırım maliyetlerinin" minimizasyonudur.
"İlk
kuruluş
yatırım
maliyetleri" veya kısaca
"kuruluş
maliyetleri", fabrikanın kurulması ve
üretime hazır duruma gelmesine kadar yapılan
giderler toplamından oluşur. Kuruluş maliyetleri
etüd ve proje, arsa alımı ve düzenlenmesi,
inşaat işleri ve ulaştırma, ana-yardımcı makina
ve donanım, ithalat ve gümrükleme, montaj ve
genel giderler ile borçlanma durumunda yatırım
süresi faizleri toplamından oluşur.
Değişik
kapasite büyüklüklerinden optimum olanının
seçimini etkileyen diğer bir faktörde,
işletmenin faaliyette bulunacağı alan veya
bölgede tahminlenen, ürün talep düzeyidir. Şekil
6'ya göre aynı talep düzeyi, değişik
büyüklüklerdeki işletmeler tarafından
karşılanabilir. Örneğin, şekilde 400 bin tonluk
talep, farklı kapasite veya işletme büyüklüğünü
gösteren A. B ve C işletmeleri tarafından
karşılanabilir. 400 bin tonluk talep miktarını
karşılayan projelerin optimumu, bu talep
miktarında en düşük ortalama maliyeti gösteren B
projesidir. 400 bin tonluk talebi, daha az
yatırım harcaması gerektiren A projesi ile
karşılamak olanaklıysa da. büyüklüğün sağladığı
avantajlar nedeniyle daha çok yatırım gerektiren
B projesinin seçilmesi tercih edilir. Öte
yandan; aynı ürün talebi düzeyinde C projesinin
seçilmesi, gerek yüksek birim maliyetleri ve
gerekse sabit
yatırım
maliyetleri
yönünden uygun görülmez.
Kuruluş yatırım
maliyetlerinin ve ürün talep düzeyinin,
endüstriyel
işletmelerin kapasitelerinin
saptanmasında en önemli faktörler olduğu
yukarıda belirtilmiştir. Buna göre optimum
işletme veya
kapasite büyüklüğü; üretilecek ürün talebini
karşılamak koşuluyla kuruluş yatırım
maliyetlerini minimum kılan işletme büyüklüğü
olarak tanımlanabilir. Optimum kapasite
büyüklüğünü etkileyen daha birçok faktörler
vardır.
E-
Kapasite Büyüklüğü Seçimini Etkileyen
Faktörler
Kapasite
büyüklüğü seçimini etkileyen faktörler iki
grupta toplanır. Bunlardan ilki kapasite
seçimini doğrudan etkileyen veya
sınırlayan faktörler grubu, ikinci grup ise
kapasite seçimini dolaylı (indirekt)
etkileyen faktörlerdir.
a. Ürün
Talep Düzeyi
İşletme kapasitesi
büyüklüğünü
sınırlayan
faktörlerin en önemlisi, işletmenin üretimini
yapmayı düşündüğü ürüne karşı piyasada var olan
gelecekteki talep düzeyidir. Şimdiki ve gelecekteki
talep bir üretim ünitesinin asgari ekonomik
büyüklükte kurulmasını olanaklı kılmıyorsa, böyle
bir yatırım
projesinden başlangıçta vazgeçmelidir. Büyüklüğün
sağladığı avantajların önemli olduğu işletmelerde,
bir üretim ünitesinin asgari ekonomik kapasitenin
altında kurulması kaynakların savurganca
kullanılmasına yol açar. Bu nedenle, belli bir
büyüklükteki işletme kurulmadan önce, özellikle iç
talebin dikkatli bir biçimde değerlendirilmesi
gerekir.
işletme
faaliyetlerinin devamlılığı ana ilke olduğuna göre,
kuruluş anında üretim kapasitesinin varolan talep
yerine gelecekteki talebe göre ayarlanması daha
doğrudur. Ancak kapasite seçiminde varolan talep
düzeyi, gelecekteki olası talebin hangi oranda
büyüyeceğini etkileyen faktörlerden birisi olması
nedeniyle önem kazanır. İşletme büyüklüğü seçimi
yapılırken, saptanacak kapasitenin gelecekteki olası
talep düzeyini kabul edilebilir bir oranda aşması
önerilir. İşletmenin yoğun olarak satış geliştirme
yöntemleri uygulaması ve reklamlar aracılığıyla
piyasada kendine düşecek payın üzerine çıkabileceği,
her an hesap edilmelidir.
b. Hammadde
Ulaşım giderlerinin
büyük harcamaları gerektirmediği durumlarda bol ve
ucuz hammadde, işletmelerin kapasitelerini
büyültmelerine olanak verir. Özellikle gübre,
demir-çelik ve çimento gibi, hammaddeleri doğal
kaynaklara dayanan malları üreten işletmeler,
hammadde kaynaklarına yaklaştıkça büyüklüklerini
artırma olanakları bulurlar. Bazı ürünler için
işletme büyüklüğünün saptanmasında hammaddelerin
niceliği kadar nitelikleri de önemlidir.
c.
Üretim
Yöntemi (Tekniği) ve İnsan Gücü
Bir işletmenin
yeterli ve verimli bir üretimde bulunması üretim
sürecine belli bir yöntemin sokulmasına bağlıdır.
Uygun üretim tekniği olmadan işletmelerin
büyütülmesi verimliliğin düşmesi sonucu kaynak
savurganlığına, yetersiz üretim ve düşük kaliteli
ürün elde edilmesine neden olur.
İşgücü, kapasiteyi
etkileyen faktörler arasında, talep düzeyinden sonra
en önemli olanıdır. Otomasyon derecesi ne olursa
olsun işgücü, üretim faaliyetinde gene de en etkili
rolü oynar. Makinaları çalıştıranlar, kontrol
edenler, üretimi örgütleyenler insanlardır. Üretilen
ürünün türüne göre insan gücünün niteliği ve
niceliği önem taşır.
d.
Finansman Olanakları
Talep kısıtlaması
olmadığında, genellikle girişimciler yatırım
fonlarının
elverdiği ölçüde işletme kapasitelerini büyük tutma
eğilimindedirler. Öte yandan, büyük ölçekte
planlanan işletmeler finansman kaynaklarını sermaye
piyasasından temin etmede, küçük ve orta
büyüklükteki işletmelere göre daha avantajlı
durumdadırlar. İşletmenin finansman gereksinimini
karşılaması için sağlayabileceği kredi hacmi
genellikle öz sermayesinin önemine bağlıdır. Banka
kredilerinin sağlanmasında büyük işletmeler, gerek
kredi miktarı ve gerekse kredi koşulları bakımından
daha avantajlıdırlar. Ayrıca işletme; piyasaya hisse
senetleri sürme, yeni ortaklar kazanma veya mevcut
ortakların paylarını yükseltmekle öz sermayesini
artırıp kredi olanaklarını genişletebilir.
e.
Ulaştırma
Maliyetleri
Üretim için gerekli
hammadde ve malzemenin işletme merkezinden gittikçe
uzaklaşan tedarik piyasalarından temin edilmesi ve
işletme
ürününün merkezden uzaklaşan satış piyasalarına pazarlanması durumunda,
toplam ulaştırma maliyetlerindeki artışlar, kapasite
büyüklüğünü sınırlayan önemli bir faktör
görünümündedir. Ulaştırma maliyetlerinin, işletme
kapasitesini ve işletme kuruluş yer seçimini
etkileyen ortak öğe olması, kuruluş yer seçimi ve
kapasite büyüklüğünün "eşanlı olarak (simültane)"
yapılmasını gerekli kılabilir. Nitekim;
kuruluş
yeri seçimi sorununun doğrusal programlama
yöntemiyle çözümü, aday kuruluş yerleri arasından
optimum kuruluş yerlerini verdiği gibi bu yerlerde
kurulması gereken işletmelerin kapasitelerini de
gösterebilir.
Ulaştırma
maliyetleri
yanında ulaştırma
teknolojisindeki yenilikler de kapasite seçimini
etkileyecektir. Büyük tonajlı nakliye gemilerinin
geliştirilmesi,
yeni demiryolu ve su şebekelerinin açılması,
karayolu ulaşımındaki değişiklikler ve ulaşım
teknolojisine ilişkin gelişmeler, optimum işletme
büyüklüğünü değiştirebilir.
G- Optimum
Kapasite Büyüklüğünü Saptama Modelleri ve
Yöntemleri
Kurulacak işletmelerin optimum büyüklüklerini
saptamaya yönelik
birçok modeller ve
yöntemler vardır. Bunlar en basitinden kuruluş veri
belli olan bir tek işletmenin optimum büyüklüğünü
belirleyen yaklaşımlar ile çok sayıda işletmenin
optimum kuruluş yerlerini ve optimum büyüklüklerini
eşzamanlı saptayabilen yaklaşımlardan oluşurlar. En
önemli sayılabilen model ve yöntemler şunlardır(1):
1. Dinamik
Kapasite Planlaması Modelleri
a.
Geliştirilmiş Tek işletmeli Dinamik Model
b. İki
İşletmeli Dinamik Model
c.
Çok İşletmeli
Dinamik Model
2. Statik
Kapasite Planlaması Modelleri
a. Karma
Tamsayılı Programlama Modeli
b. Kuruluş
Yeri Seçimi Modeli
c.
Ulaştırma Modeli
3.
Kapasite
Planlaması Yöntemleri
a.
Amprik Maliyet Fonksiyonu Tahminleme Yöntemi
b.
Chenery'in Optimum Kapasite Saptama Yöntemi
|