|
Uluslararası Arenada Rekabetçi Türk KOBİleri İçin Bir Model
Önerisi: EFQM Mükemmellik Modeli
İşletmeler
açısından küreselleşmenin en belirgin sonuçlarından bir
tanesini, rekabetin giderek sertleşmesi oluşturmaktadır. Artık,
dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren örgütler için
kolaycılık yerini yoğun bir mücadeleye terk etmiştir. İşte bu
yeni ortamda hayatta kalabilmek ve başarıyı yakalayabilmek için
de yeni yönetim ve örgüt yapısı arayışları ve uygulamaları
ortaya çıkmaya başlamıştır (Budak, 2004; 114). Ayrıca
denilebilir ki hemen tüm sektörlerdeki yöneticilerin, küresel
rekabeti henüz bir gerçeklik olmasa bile, bir ihtimal olarak
hesaba katması gerekmektedir (Porter, 2003; 346). Sonuç olarak
şu an büyük bir kısmı küresel rekabet içersinde olmayan
KOBİ’lerimizin de gelecekte yeni bir yapılanma arayışı içersine
girmeleri kaçınılmaz olacaktır. Bu süreç içersinde ise Avrupa
Kalite Yönetim Vakfı tarafından 1991 yılından itibaren
uygulanmaya başlayan ve kurumların güçlü ve zayıf yönlerini
görmelerine yardımcı olan EFQM Mükemmellik Modeli de gelecekte
önemli bir rol üstlenmeye adaydır www.ekodialog.com
a )
Modelin Kuramsal Temelleri: Toplam Kalite Yönetimi Felsefesi
İnsan
işbirliğinin tarihi kadar gerilere uzanan ve 1900’lü yılların
başından itibaren bir bilim olarak ele alınan yönetim
düşüncesinde, içinde bulunduğumuz dönemde genel kabul gören
yaklaşım Toplam Kalite Yönetimi(TKY) anlayışıdır (Budak, 2004;
31-37-114). Bu nedenledir ki; kaliteye ulaşabilmek için yönetim
kalitesinin gerekliliğinden yola çıkan bir model olan EFQM
Mükemmellik Modeli’nin de temellerini TKY felsefesi
oluşturmaktadır (Gökaslan, 2000; 62). EFQM Mükemmellik
Modeli’nin başarılı bir biçimde uygulanabilmesi ancak Toplam
Kalite temel kavramlarının iyi bir şekilde anlaşılmasıyla
mümkündür (Ulaş, 2002; 39).
Önümüzdeki
yıllarda KOBİ’lerimizin kalite, maliyet ve hız üçlüsüyle rekabet
gücü elde etmelerinde TKY çok önemli bir işleve sahip olacaktır.
TKY bir taraftan kaliteyi yükseltirken diğer yandan verimliliği
de arttırmaktadır (Şimşek, 2001; 123). Yani TKY uygulayan bir
kuruluşta artan kaliteyle beraber maliyetler düşmektedir. Sonuç
olarak, klasik yönetim anlayışının ürünü olan ve halen ülkemizde
de ne yazık ki yüksek oranda kabul gören “kaliteyi arttırmak
maliyeti de artırır anlayışı” sıfır hata hedefleyen TKY ile
yok olmaya mahkumdur. Ayrıca TKY’nin sürekli iyileştirme ve
gelişmeyi gerekli kılması bu felsefenin zaman içinde demode
olması bir yana, yeni yönetim felsefelerinin gelişimine de
önderlik edeceğini düşündürmektedir (Budak, 2004; 118).
b )
Modelin Genel Tanıtımı ve Gerekliliği
Kurumun
yapısına uygun olarak kullanılan EFQM Mükemmellik Modeli’nde
dokuz temel kriter vardır.
İlk
beş kriter girdi, son dört kriter sonuç kriteri olup, girdi
kriterlerinde “nasıl” sonuç kriterlerinde ise “ne elde ettik”
sorularının yanıtları aranmaktadır (Elalmış, 2003; …). Söz
konusu dokuz kriterden her biri, kuruluşun İş Mükemmelliği’ndeki
ilerlemesini değerlendirmek amacıyla uygulayacağı
özdeğerlendirmede birer araç olarak kullanılmaktadır (Şimşek,
2001; 307). Bu kriterler; liderlik, politika ve stratejiler,
çalışanlar, işbirlikleri ve kaynaklar, süreçler, müşterilerle
ilgili sonuçlar, çalışanlarla ilgili sonuçlar, toplumla ilgili
sonuçlar ve temel performans sonuçları olarak sıralanmaktadır.
Modelin daha anlaşılır kılınması için bu ana kriterler de alt
kriterlere ayrılmaktadır. Son olarak her alt kriter içinde
kurumla ilgili olası alanların listesi bulunur.İlgili alanlar
listesi zorunlu ya da değişmez değildir. Ancak alt kriterin, yol
gösterici alt maddelerle açıklanmasına yardımcı olur (http://www.kalder.org/
page.asp ? PageID =696, 06.07.2005).
Sektörü,
büyüklüğü, yapısı ve olgunluk düzeyi ne olursa olsun bir
kuruluş, başarılı olmak için düzgün bir yönetim sistemi
kurmalıdır. EFQM Mükemmellik Modeli, kuruluşların mükemmellik
yolunda ilerleyip ilerlemediklerini ölçerek yönetim sistemlerini
geliştirmeleri konusunda onlara yardımcı olan pratik bir araç
niteliği taşır; kuruluşların kuvvetli yönlerini ve iyileştirmeye
açık alanlarını görmelerini sağlayarak onları çözümler
üretmeleri konusunda teşvik eder (http://www.kalder.org/page.asp?PageID=696,
06.07.2005 ).www.ekodialog.com
c )
Modelin KOBİ’lere Uygulanabilirliği
Kuşkusuz;
söz konusu modelin getirdiği yeniliklerden ve yararlardan
ziyade, KOBİ’lerimize uygulanabilir olması, çalışmamızın nihai
amacı açısından çok daha önemlidir. Bu bağlamda dinamik bir
yapıya sahip olan modelin kuruma uygulanırken, işletmelerin
koşullarına göre değişik biçimler alabildiğini söylememiz
gerekir (Şimşek, 2001; 307). Zaten Avrupa Kalite Yönetim Vakfı
tarafından, bu modelin kriterleri baz alınarak verilen Avrupa
Kalite Ödüllerinin de; büyük işletmeler, büyük işletmelere bağlı
alt kuruluşlar, kar amacı olmayan kamu kuruluşları ve KOBİ
kategorilerinde veriliyor olması da modelin oldukça esnek bir
yapıya sahip olmasının bir sonucudur (http://www.efqm.org/Default.aspx?
tabid=154, 08.07.2005).
EFQM
Mükemmellik Modeli KOBİ’lerde aşağıdaki farklı amaçlar için
kullanılabilecek pratik bir araçtır
(http://www.efqm.org/Default.aspx?tabid=35, 08.07.2005). Model;
Ø
Özdeğerlendirme aracı olarak,
Ø
Diğer
organizasyonlarla kıyaslama (bencmarking) aracı olarak,
Ø
Gelişime
açık olan alanların teşhis edilmesinde rehber olarak,
Ø
Ortak bir
düşünce ve ifade kaynağı olarak,
Ø
Ve kurumun
yönetim sistemi olarak kullanılabilir.
d )
Modeli Başarısızlığa Sürükleyecek Olan Varsayım ve Riskler
Modelin
temelinin TKY felsefesine dayanması nedeniyle, modeli
başarısızlığa götürecek olan etmenlerin de TKY’yi başarısızlığa
götürecek olan etmenler olduğu söylenebilir.Bu noktada TKY’yi
başarısızlığa götürecek olan varsayım ve riskler ise kısaca
şöyle ifade edilebilir;www.ekodialog.com
Ø
Yönetimin TKY felsefesinin özünü benimsememiş olması,
Ø
Çalışanlarının tümünün amaçlara katılımının sağlanamaması,
Ø
Çalışanlar arasında paylaşım ve güven ortamının kurulamaması,
Ø
Örgüt kültürüne yeterince önem verilmemesi,
Ø
TKY’yi “büyük şirket bürokrasisi” olarak algılama.
Yukarıda sıralamış olduğumuz maddeleri fazlasıyla çoğaltmak
mümkündür. Yani TKY anlayışının kuruluşa uygulanmasında EFQM
Mükemmellik Modeli’de dahil olmak üzere hangi yöntem
kullanılırsa kullanılsın süreç içersinde bir çok engelle
karşılaşılacaktır. Kısacası, TKY sistemine geçiş uzun ve bir o
kadar da yorucu bir yolculuktur. Fakat unutulmamalıdır ki; büyük
işletmelerin deneyimleri, KOBİ’lerimize, gelişme kaydedebilmek
için yeni yaklaşımlar denenmesi gerektiğini işaret etmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Son yıllarda meydana gelen gelişmeler, yeryüzünde
değişmeyen tek şeyin “değişim” olduğu gerçeğini insanlığa
bir kez daha hatırlatmıştır. Nitekim; geçtiğimiz yüzyıla
damgasını vuran sanayi devriminin, ekonomik faaliyetler üzerinde
yarattığı köklü değişimler, bugün teknoloji devrimi karşısında
önemini ve geçerliliğini koruyamamaktadır. Teknoloji devrimi,
bilgiyi ve insanı odak noktasına alan yeni ekonomik düzenin
itici gücünü oluşturmuştur. Diğer taraftan; yeni ekonominin
toplumları, her geçen gün dalga dalga etki altına alması
paralelinde dünya uluslararası sınırları olmayan küresel bir
yapıya doğru hızla ilerlemektedir
Bu çalışma; sistemli bir yaklaşımı kabul ederek, günümüzün
ekonomik olaylarını neden ve sonuçlarıyla beraber
belirleyen/yönlendiren yeni ekonomi ve küreselleşme
kavramlarının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca ihracatın
ülkemizin kalkınma hedefinde, ister amaç isterse de araç olarak
görülsün artık olmazsa olmaz olduğunun altını çizmektedir.
Bununla birlikte ihracatın çok yönlü bir süreç olduğunu ve bu
süreç içersinde de ülkemizdeki KOBİ’lerin etkinliğinin mutlaka
arttırılması gereğini ortaya koymaktadır. Son olarak çalışma;
21. yüzyılda aktif, verimli ve dünya ile rekabet edebilecek Türk
KOBİ’lerinin, öncelikle yeni ekonomi ve küreselleşmenin
getirdiği değişimleri benimseyen daha sonra da EFQM Mükemmellik
Modeli gibi çağdaş yönetim yaklaşımlarını denemekte kararlı
davrananlar olacağını işaret etmektedir.
Son olarak; söz konusu çalışmanın hazırlanış
sürecinde elde ettiğimiz bulguların ışığında, daha aktif bir
KOBİ oluşumu için ilgili kurumlarımıza şu önerilerde
bulunulabilir;
Ø
Gerek kamu gerekse özel bankalarımız var olma gerekçelerini
unutmayarak, girişimcilerimize yeterli kredi desteğini
sağlamalıdırlar,
Ø
KOBİ’lerimizi bir araya getirip örgütlemeden önce, ortak bir
KOBİ tanımında uzlaşamayan ilgili kurumlarımız arasında amaç
birliği oluşturulmalıdır,
Ø
Son günlerde gündemde olan KOBİ Borsası gibi umut vaadeden
projeler bütün kesimler tarafından desteklenmeli ve
sahiplenmelidir,
Ø
Üniversitelerimiz (Yönetim, eğitimciler ve öğrenciler olarak)
toplumsal sorumluluk bilincinde taşın altına daha fazla elini
koymalıdırlar,
Ø
Ve de en önemlisi; kamunun gelir dağılımındaki adaletsizliği
düzeltmeyi ve bölgeler arası gelişmişlik farkını en aza
indirmeyi amaçlayan sosyal politikalarının, nüfusu büyük oranda
temsil eden ve ülkemizin irili ufaklı tüm yerleşim birimlerine
dağılan KOBİ’lerin geliştirilmesiyle tamamlanabileceği gözden
kaçırılmamalıdır.
İhracatçı Kobiler İçin Yeni Ekonomide Avantajı
Türkiye'nin Kalkınmasında İhracatın Yeri ve Önemi
Sürdürülebilir İhracat Artışının Temel Kaynağı: Kobiler
EFQM Mükemmellik Modeli
KAYNAKÇA
AKTAN,
Ç. Can,(2005); Perspectives On Economics, Politics And
Ethics, Seçkin Yayıncılık, Ankara.
BAN, Ünsal (2000); İmalat Sanayiinde Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmelerin Sorunları ve
Çözüm
Önerileri,
Asomedya.
BUDAK, Gönül ve Gülay BUDAK (2004); İşletme Yönetimi,
Fakülteler Kitapevi, İzmir.
ÇARIKÇI, Emin (2001) I. Avrasya Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeler Kongresi Bildiriler
Kitabı,
T.C. Başbakanlık TİKA Yayını, Ankara.
ÇOLAKOĞLU, Mustafa (2002); KOBİ Rehberi, TOBB Yayını,
No Genel: 359-PM:2, Ankara.
DELİCE, Güven ve YILDIZ, Rıfat (2001); 1990 Sonrası
Türkiye İhracatındaki Yapısal Değişimler Üzerine Gözlemler,
DEU İşletme Fakültesi Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 2, İzmir.
DEMİRHAN, Erdal ve AKÇAY, Selçuk (2005); İhracat Artışı
İle Ekonomik Büyüme
Arasındaki Nedensellik İlişkisi,
İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, Yıl: 20, Sayı: 230.
DOĞAN, Muammer (2002); İşletme Ekonomisi ve Yönetimi,
Anadolu Matbaacılık,İzmir.
DRUCKER, Peter F. (1993); Kapitalist Ötesi Toplum,(Çev.
Belkıs ÇORAKÇI) İnkilap Kitapevi, Yönetim Dizisi, İstanbul.
ELALMIŞ, Saadettin (2003); Toplam Kalite Yönetimi Sunusu,
Anonim, (…,05.2005).
ERKAN, Hüsnü (1998); Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme,
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Bilim Dizisi.
GÖKASLAN, Selim (2000); Performans Değerlemesinin Toplam
Kalite Yönetimindeki
Rolü,
DEU
Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
İzmir.
KAZGAN, Gülten (2002); Küreselleşme ve Ulus-Devlet: Yeni
Ekonomik Düzen, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları,
İstanbul.
Müftüoğlu,
Tamer
(1998); Türkiye’de KOBİ’ler, Turhan Kitapevi,
İstanbul
PORTER, Michael E. (2003); Rekabet Stratejisi, Sistem
Yayıncılık, İstanbul.
RODRİK, Dani (2000); Yeni Küresel Ekonomi ve Gelişmekte
Olan Ülkeler, (Çev. Sultan GÜL), Sabah Kitapları Çağdaş
Bakışlar Dizisi, No: 107/27, İstanbul.
SARIASLAN,Halil (1994); Orta ve Küçük Ölçekli
İşletmelerin Finansman Sorunları:
Çözüm İçin Bir Finansman Paket Önerisi,
TOBB Yayınları No: Genel 221, Böm:25.
SEYİDOĞLU, Halil (2003); Uluslararası İktisat, Kurtiş
Matbaası, İstanbul.
ŞİMŞEK, Muhittin (2001); Toplam Kalite Yönetimi, Alfa
Yayınları, İstanbul.
TÜGİAD, (2005); TÜGİAD’ın 2005 Yılı Beklentileri ve
Beklentiler Doğrultusunda
Değerlendirmeleri (Şubat 2005 Raporu),
İstanbul.
ULAŞ, Sema (2002); Toplam Kalite Yönetiminde İnsan
Kaynaklarının Rolü: Liderlik
Üzerine Bir Uygulama,
T.C. Merkez Bankası Uzmanlık Yeterlilik Tezi
Kaynak: Ersin YENİSU - Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF
İhracatçı Kobiler İçin Yeni Ekonomide Avantajı
Türkiye'nin Kalkınmasında İhracatın Yeri ve Önemi
Sürdürülebilir İhracat Artışının Temel Kaynağı: Kobiler
EFQM Mükemmellik Modeli
|