Ekonomİ PolİtİkasI Sözlüğü
E
EBRD (European Bank for Reconstruction and
Development)
Efektif deposu:
Bir bankanın kasasında bulunan döviz banknotlarının
tamamı.
Ekonomi politikası:
Makro ekonomik dengelerin hangi yönde ve nasıl
değişetirileceğini yada bulunduğu yerde nasıl
tutulacağını ortaya koyan yaklaşımları içeren ve
bilimle sanatın bir karışımı olarak kabul edilen
ekonomi dalı. Ekonomi politikasının alt
politikaları:
• Ortodoks politikalar:
Maliye politikası: Bütçe politikası (vergi
politikası, giderler politikası, borçlanma
politikası), teşvik ve sübvansiyon politikaları.
Para politikası: Açık piyasa işlemleri, ıskonto
oranlarının tespiti, munzam karşılık oranlarının
tespiti, para arzını kontrole yönelik diğer
politikalar ve faiz politikası.
Dış ticaret politikası: Tarifeler, kotalar, tarife
dışı engeller. Kur politikası: Kur rejiminin
tespiti.
• Heterodoks politikalar.
Gelirler politikası (incomes policy), bkz.
Gelirler politikası.
Ekonomik büyüme: Bir ülkenin belli bir dönemde
ürettiği mal ve hizmetlerin miktar olarak artması.
Ekonominin genel dengesi:
Bir ekonomideki toplam mal ve hizmet arzının toplam
mal ve hizmetler talebine eşit olması durumu. Bir
başka ifadeyle, Y = C + I + G+(X-M)
Ek rezerv imkânı: Bkz SRF (Suplemental
rezen'facility)
Elektronik Fon Transfer Sistemi (EFT):
Bankalar arasında para transferinin bilgisayar
aracılığı ile yapıldığım tanımlayan sistem.
Emisyon {currency issued):
Merkez Bankası'nın piyasaya sürdüğü banknot
miktarı.
Enflasyon:
Genel fiyat düzeyindeki sürekli artışlar.
Enflasyon çeşitleri:
(a) Kaynağına göre: (i) Talep enflasyonu: Bir
ekonomide toplam talebin toplam arzı aşarak sürekli
fiyat artışına neden olması halinde ortaya çıkan
durum, (ii) Arz (maliyet) enflasyonu: Üretimde
girdi olarak kullanılan üretim faktörleri ya da ara
malların fiyatlarının sürekli artış içine girmesi
nedeniyle maliyetlerdeki sürekli artışın sarış
fiyatlarının da sürekli artışına neden olan durum.
(b) Görünümüne göre: (i) Sürünen enflasyon: Talep ya
da arz enflasyonunun yıllık yüzde 2-3 düzeyinde
istikrarlı bir görünüm sergilemesi, (ii)
Hiperenflasyon: Talep ve/veya arz enflasyonunun
aylık yüzde 50 ve daha üstünde artışlar içine
girmesi, (iii) Basamaklı enflasyon: Talep ve/veya
arz enflasyonunun iki haneli ve genellikle artan,
fakat hiperenflasyona henüz dönüşmemiş hali.
Enflasyon vergisi: Bütçe açıklarının
kapatılması amacıyla Merkez Bankası kaynaklarına
başvurarak para bastırılması halinde para arzı
gereğinden fazla artarak enflasyona neden olur. Bu
şekilde, enflasyon kişilerin satın alma
gücünü azaltarak bir çeşit vergi işlevi görür. Buna
enflasyon vergisi denir. Devlet daha fazla vergi
alma yoluyla finanse etmesi gereken artan
harcamalarını para bastırıp enflasyon yoluyla
finanse etmiş olur.
Erteleme: Bkz. borç ertelemesi.
Esnek kur rejimi (dalgalı, floating exchange rate
regime):
Piyasada oluşan arz ve talep dengesine göre
ulusal paranın başka ülkelerin paralan karşısındaki
paritesinin kendiliğinden oluşmasının sağlanması. Bu
rejimin tam olarak uygulanması halinde, merkez
bankasının piyasayı düzenleyici sıfatla müdahalesi
söz konusu olamaz.
Eurobond piyasası:
Avrupa fınans piyasasında borçlanacak birimlerce
çıkarılan borçlanma senetlerinin el değiştirdiği
piyasa.
Eurodolar.
ABD dışındaki banka veya diğer aracı kurumlarda
açılmış dolar üzerinden hesaplar. Dünyanın her
yerinde dolar üzerinden açılmış hesaplar bulunmakla
beraber, bütününe eurodolar adı verilmektedir.
Eurodolar
piyasası: Avrupa fınans piyasasında borçlanacak
birimlerce çıkarılan dolar cinsinden borçlanma
senetlerinin el değiştirdiği piyasa.
Faiz: Parayı doğrudan belirli bir süre vazgeçerek
başkasının kullanımına sunmanın bedeli (getirişi).
F
Federal Reserve System:
Amerika Birleşik Devletleri'nde merkez bankası
işlevini yapan kuruluş. Bir merkezi ve 12 bölgesel
teşkilatı olduğundan sistem adı verilmektedir.
Fiyat para:
Üzerinde yazılı değerinin çok altında mal değerine
sahip olan para. Kâğıt para (banknot) böyle bir
paradır. Değeri itibarından gelir.
Finansal kurum:
Fonlarını kullanarak hisse senedi, tahvil, bono gibi
finansal varlıkların ticaretini yapan kurum.
Fiyat endeksi:
Birden fazla mal ve hizmeti içeren bir sepetteki
ortalama fiyatın zaman içindeki değişimini gösteren
endeks.
Fob (free on board):
Dış ticarete konu olan bir malın nakliye için
yüklendiği andaki toplam fiyatı.
Fonksiyonel ilişki:
iki ya da daha fazla değişken arasında
tanımlanabilir bir formülle ifade edilebilecek
ilişki.
Forward kur:
Sözleşmeyle belirlenmiş bir tarihte bir ülke
parasının bir başka ülke parasıyla önceden
belirlenmiş parite üzerinde değiştirilmesi
anlaşması ve önceden belirlenmiş kurun adı.
Future işlemi:
Sözleşme ile belirlenmiş bir tarihte belli kalite ve
miktarda malın önceden saptanmış bir fiyat üzerinden
alım satımı anlaşması.