Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

A-B     C-D     E-F     G-H     İ-K     L-M     N-O     Ö-P     R-S     T-U     V-Y

Ekonomİ PolİtİkasI Sözlüğü

E

EBRD (European Bank for Reconstruction and Development)

Efektif deposu: Bir bankanın kasasında bulunan döviz banknotlarının ta­mamı.

Ekonomi politikası: Makro ekonomik dengelerin hangi yönde ve nasıl değişetirileceğini yada bulunduğu yerde nasıl tutulacağını ortaya koyan yaklaşımları içeren ve bilimle sanatın bir karışımı olarak kabul edilen ekono­mi dalı. Ekonomi politikasının alt politikaları:

•  Ortodoks politikalar:

Maliye politikası: Bütçe politikası (vergi politikası, giderler politikası, borçlanma politikası), teşvik ve sübvansiyon politikaları. Para politikası: Açık piyasa işlemleri, ıskonto oranlarının tespiti, mun­zam karşılık oranlarının tespiti, para arzını kontrole yönelik diğer poli­tikalar ve faiz politikası.

Dış ticaret politikası: Tarifeler, kotalar, tarife dışı engeller. Kur politikası: Kur rejiminin tespiti.

•  Heterodoks politikalar.

Gelirler politikası (incomes policy), bkz. Gelirler politikası.

Ekonomik büyüme: Bir ülkenin belli bir dönemde ürettiği mal ve hizmet­lerin miktar olarak artması.

Ekonominin genel dengesi: Bir ekonomideki toplam mal ve hizmet arzının toplam mal ve hizmetler talebine eşit olması durumu. Bir başka ifadeyle, Y = C + I + G+(X-M)

Ek rezerv imkânı: Bkz SRF (Suplemental rezen'facility)

Elektronik Fon Transfer Sistemi (EFT): Bankalar arasında para transferi­nin bilgisayar aracılığı ile yapıldığım tanımlayan sistem.

Emisyon {currency issued): Merkez Bankası'nın piyasaya sürdüğü bank­not miktarı.

Enflasyon: Genel fiyat düzeyindeki sürekli artışlar.

Enflasyon çeşitleri: (a) Kaynağına göre: (i) Talep enflasyonu: Bir ekonomi­de toplam talebin toplam arzı aşarak sürekli fiyat artışına neden olması halinde ortaya çıkan durum, (ii) Arz (maliyet) enflasyonu: Üretimde gir­di olarak kullanılan üretim faktörleri ya da ara malların fiyatlarının sü­rekli artış içine girmesi nedeniyle maliyetlerdeki sürekli artışın sarış fiyat­larının da sürekli artışına neden olan durum.

(b) Görünümüne göre: (i) Sürünen enflasyon: Talep ya da arz enflasyo­nunun yıllık yüzde 2-3 düzeyinde istikrarlı bir görünüm sergilemesi, (ii) Hiperenflasyon: Talep ve/veya arz enflasyonunun aylık yüzde 50 ve daha üstünde artışlar içine girmesi, (iii) Basamaklı enflasyon: Talep ve/veya arz enflasyonunun iki haneli ve genellikle artan, fakat hiperenflasyona henüz dönüşmemiş hali.

Enflasyon vergisi: Bütçe açıklarının kapatılması amacıyla Merkez Bankası kaynaklarına başvurarak para bastırılması halinde para arzı gereğinden fazla artarak enflasyona neden olur. Bu şekilde, enflasyon kişilerin satın alma gücünü azaltarak bir çeşit vergi işlevi görür. Buna enflasyon vergisi denir. Devlet daha fazla vergi alma yoluyla finanse etmesi gereken artan harcamalarını para bastırıp enflasyon yoluyla finanse etmiş olur.

Erteleme: Bkz. borç ertelemesi.

Esnek kur rejimi (dalgalı, floating exchange rate regime): Piyasada oluşan arz ve talep dengesine göre ulusal paranın başka ülkelerin paralan kar­şısındaki paritesinin kendiliğinden oluşmasının sağlanması. Bu rejimin tam olarak uygulanması halinde, merkez bankasının piyasayı düzenleyici sıfatla müdahalesi söz konusu olamaz.

Eurobond piyasası: Avrupa fınans piyasasında borçlanacak birimlerce çı­karılan borçlanma senetlerinin el değiştirdiği piyasa.

Eurodolar. ABD dışındaki banka veya diğer aracı kurumlarda açılmış dolar üzerinden hesaplar. Dünyanın her yerinde dolar üzerinden açılmış he­saplar bulunmakla beraber, bütününe eurodolar adı verilmektedir.

Eurodolar piyasası: Avrupa fınans piyasasında borçlanacak birimlerce çı­karılan dolar cinsinden borçlanma senetlerinin el değiştirdiği piyasa.

Faiz: Parayı doğrudan belirli bir süre vazgeçerek başkasının kullanımına sunmanın bedeli (getirişi). 

Federal Reserve System: Amerika Birleşik Devletleri'nde merkez bankası işlevini yapan kuruluş. Bir merkezi ve 12 bölgesel teşkilatı olduğundan sistem adı verilmektedir.

Fiyat para: Üzerinde yazılı değerinin çok altında mal değerine sahip olan pa­ra. Kâğıt para (banknot) böyle bir paradır. Değeri itibarından gelir.

Finansal kurum: Fonlarını kullanarak hisse senedi, tahvil, bono gibi finansal varlıkların ticaretini yapan kurum.

Fiyat endeksi: Birden fazla mal ve hizmeti içeren bir sepetteki ortalama fi­yatın zaman içindeki değişimini gösteren endeks.

Fob (free on board): Dış ticarete konu olan bir malın nakliye için yüklen­diği andaki toplam fiyatı.

Fonksiyonel ilişki: iki ya da daha fazla değişken arasında tanımlanabilir bir formülle ifade edilebilecek ilişki.

Forward kur: Sözleşmeyle belirlenmiş bir tarihte bir ülke parasının bir baş­ka ülke parasıyla önceden belirlenmiş parite üzerinde değiştirilmesi an­laşması ve önceden belirlenmiş kurun adı.

Future işlemi: Sözleşme ile belirlenmiş bir tarihte belli kalite ve miktarda malın önceden saptanmış bir fiyat üzerinden alım satımı anlaşması.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri