Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hizmet Sektörü ve Verimlilik

Günümüzde endüstri toplumlarında hizmet sektörünün, milli gelir ve is­tihdamın en önemli bölümünü oluşturması yanında, bu sektör aynı za­manda uluslararası ticaretin ve geleneksel imalat sanayiindeki maliyetlerin geniş ve büyüyen kısmını da teşkil etmektedir. Böylece, günümüzde kü­reselleşen dünyamızda, hizmet sektörleri arasındaki verimlilik farklılıkları, milli ekonomilerin büyük ölçüde verimlilik farklarını da tayin etmektedir. Hiz­met sektörlerine baktığımızda, genelde aklımıza vasıfsız, düşük ücret ödenen, süpermarketlerde çalışan beyaz yakalı işçiler gelmektedir.

Kuşkusuz, endüstri toplumunun iktisaden sağlıklı olması açısından ima­lat sanayii çok önemlidir. Gerçekte, günümüzde istihdam, gelir, uluslar arası ticaret, hatta üretim maliyetleri açısından hizmet sektörleri daha da önem­lidir. Bu yüzden günümüzde hizmet sektörlerindeki istihdam, gelişmiş en­düstri toplumlarında önemli araştırmaların konusunu teşkil etmiştir.

Bu ülkelerde çalışanların önemli bir kısmı hizmet sektörlerinde istihdam edildiğinden, hizmet sektörleri gelirleri, milli geliri oluşturan en önemli kay­nak haline gelmiştir. Ayrıca, örneğin ABD'de hizmet sektörlerindeki ücretler daha yüksek olarak tesbit edilmiştir. Gerçekten, bu ülkede ücretler hizmet sektörlerinde en az imalat sanayii kadar ve hatta onun ortalamalarından daha yüksektir. Her ne kadar bir bütün olarak ele alındığında hizmet en­düstrilerindeki ücretler milli ortalamaların altında olmakla beraber, hizmet sektörlerindeki verimliliğin artışıyla ücret kazananların yaşama standartları gittikçe yükselmektedir.

Yakın tarihlerde hizmet sektörlerindeki gelişme, dünya ticaretindeki ar­tışın önemli bir unsuru olmuştur. Gerçekten, ABD'de 1975 yılında tüm ABD ihracatının % 15'ini oluşturan hizmet sektörü ihracatı, 1990'da %26'ya yük­selmiştir. Bunun anlamı, 1990'da ABD dış ödemeler dengesine hizmet sek­törlerinin 64 milyar dolar pozitif bir ilave yapmasıdır.

Hizmet sektörlerindeki verimliliğin artışı imalat sanayii firmalarının ulus­lararası rekabetine direkt bir şekilde etki de yapmaktadır. Bu şirketler, hiz­met sektörlerinin müşterileridir ve hizmet sektörleri satın aldıkları malın fiyat ve kalitesiyle ilgilenmektedirler. Yapılan tahminlere göre, ABD eko­nomisinde endüs1ri sektörü satış değerlerinin %23'ünü hizmet sektörleri oluşturmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak, hizmet sektörlerindeki %20'lik bir verimlilik düşüklüğü, satış maliyetlerinde %4.6'lık, yani %23 oranının %20'si nisbetinde bir düşüklüğe neden olacaktır.

        Netice itibariyle, uluslararası ticarette bazı imalat şirketleri keskin bir şe­kilde karlılıklarını kaybedeceklerdir. Bu nedenle ABD'de iktisat politikasını düzenleyenler, ulusal rekabet edebilirliği düzenlerken, hizmet sektörlerinin verimliliğine çok büyük bir önem atfetmektedirler. Gerçekten, bu sektördeki verimlilik farklılıkları, milli ekonomiler arasındaki teolam verimlilik farklarının belirlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadırlar. ABD'de yapılan araştırmalar 5 hizmet endüstrisinin çok yüksek verimlilik başarısına sahip ol­duğunu göstermektedir. Bunlar; havayolları, iletişim, perakende ticaret, bankacılık dallandır. 

Bilindiği gibi verimlilik, bir ekonominin performansını ölçmede en temel göstergelerden bir tanesidir. Prodüktivite, mal ve hizmet olarak çıktılarla, bunları üretmek için girdi olarak kullanılan kaynaklar arasındaki orandır. Milli seviyede verimlilik, bir ekonominin gücünü ölçmede en önemli gös­tergedir. Ulusal istihdam seviyesi dikkate alınmadığında, daha yüksek bir hayat standardı anlamına gelmektedir.  

Artan verimlilik, ekonomik büyümeyi hızlandıran bir faktördür. Böyle bir gelişme topluma, yatırıma ayırması ve tüketmesi için ilave bir şekilde mal ve hizmetler sağlayacaktır. Böyle bir yaklaşım açısından hizmet sek­törlerinin verimliliğini ölçmek çok önemli bir büyüme stratejik faktörünü in­celeme anlamına gelecektir. Ülkeler arasında verimlilik farklarını etkileyen dolaylı ve dolaysız bazı nedenler olabilir. Bir ülke endüstrisinin bazı şeyleri farklı yapması, o işletmeleri Japon veya Avrupalı firmalardan daha az veya daha çok verimli yapacaktır. 

ileri sürüldüğüne göre, ABD'de hizmet sektörü, ülkelerarası verimliliği etkileyen en önemli faktördür. Burada ele alınması gereken unsurlar arasında sermaye yoğunluğu, işgücünün vasıf seviyesi ve emeğin örgütlenmesi üretimin yapısı ve kalite farkları ve benzeri faktörler sayılabilir Bu faktörler, bir endüstrideki emek verimliliğini direkt olarak etkilemektedir Bu açıdan verimlilikte farklı bir durum ortaya çıkarmak için yönetimde bir değişme gerçekleştirilmelidir. Böyle bir yaklaşımın sonucu olarak akla diğer bir sual gelmektedir. Niçin yöneticiler belirli üretim süreçlerinin kullanılmasında belirli hizmetlerden yararlanmaya karar verirler Bu sualin cevabı kuşkusuz yöneticilerin davranışlarını etkileyen, onların vasıf seviyelerine ve hedeflerine bağlıdır. 

Yöneticilerin ülkeden ülkeye neden farklı hareket ettiklerini anlamak için yöneticilerin karşılaştıkları dış güçleri incelemek gerekir. 'Bu dış faktörleri değişen talepler nisbi girdi fiyatları gibi piyasa koşullarından rekabet devlet veya özel sektör mülkiyeti, çalışma kuralları gibi yasal düzenlemelerde ve hükümet politikalarından ortaya çıkmış olabilir.

ABD'de yapılan araştırmalar, işletmelerin Avrupa ve Japonya'ya nazaran daha "yenilikçi" (innovative) olduğunu göstermiştir. Yenilik, piyasaları daha gelişmiş mal ve hizmetlerin sürülmesi veya yeni üretim metodları kul­lanılması anlamına gelmektedir. Eğer, bir endüstri veya şirket sürekli bir bi­çimde yeni hizmetler bulur veya bu malların piyasalara sürülmesinde önem­li yeni süreçler uygularsa, bunlara yenilikçi diyoruz. Bu anlamda yenilik, süreçlerden ziyade sonuçlara ağırlık vermektedir.

Bu anlamda kullanıldığında yüksek seviyede yenilikçilik daha yüksek bir verimlilik anlamına gelmekte ve bu iki faktör elele yürümektedir. Gerçekten, yapılan araştırmalara göre, bir şirket gelişmiş süreçler uyguladığı veya yeni ve daha verimli hizmetlerden yararlandığı takdirde verimliliğini artırmaktadır.

XXI. asra doğru bazı ülkelerde ve bundan da önemli olarak bazı en­düstrilerde değişmenin ızdırabı yaşanacaktır. Bazı yeni gerçekler ve yeni sosyo-ekonomik düzenler, üstesinden gelinmesi gerekli sorunlar ortaya ko­yacaktır. iddia edildiğine göre, hizmet sektörleri yeni ve büyük ölçüde daha çok sorun getiren çevre şartlarıyla karşılaşacaktır. Bu zorluk çıkaran yeni koşullar, esas itibariyle ekonomideki yapısal değişmelerden kay­naklanacaktır. Özellikle, küreselleşme sürecinde üç özel hizmet sektörünün bu değişimler karşısında zorlanacağını, bunların esas itibariyle havayolları ulaşımı, haberleşme ve bankalar yani finans hizmetleri olduğu ifade edil­mektedir. Batı tecrübeleri, özellikle hizmet sektörlerinin üç yöndeki önemli değişmelerden etkileneceği ni ifade etmektedir. Bunlar;

a) Ciddi bir biçimde ortaya çıkan, "kuralsızlaştırma" (deregulation),       
b) "Özelleştirme" (privatization),

c) "Gittikçe büyüyen küreselleşme" (globalization), işletme yönetimi üzerinde çok önemli etkiler yapmakta ve onları stratejilerini yeniden dü­zenlemeye zorlamaktadır.

1960'larda Danjel Beli bize endüstri-ötesi toplumun yakında geleceğini ifade etmişti. Gerçekten, günümüzde "hizmet ekonomileri" veya "bilgi top­lumu" dönemi yaşanmaktadır. Hizmet sektöründeki gelişmelere rağmen as­lında imalat sanayii, milli gelirdeki stratejik payını korumaktadır. Hizmet sek­törlerindeki büyüme, üretimden ziyade kendini istihdamda ortaya koymaktadır. Gerçekten, ABD'de toplam işgücünün °/07S'ini oluşturan hiz­met sektörü, GSMH’nın %50'sini üretmektedir. Buna mukabil, GSMH’nın %50'sini üreten sanayi sektörü ise, istihdamın sadece %25'ini oluş­turmaktadır. Burada dikkati çeken önemli nokta, hizmet sektörlerindeki ve­rimliliğin sanayi sektörüne nazaran nisbeten daha düşük oluşudur.' Kuş­kusuz, küreselleşmenin hızlanmasıyla her toplum verimlilik kavramını çok önemli bir faktör olarak dikkate almaya başlamıştır. Özellikle, "rekabet ede­bilirlik" (competitiveness) verimliliğin önemini daha da artırmıştır. 

Eğer bir ülke rekabet edebilir olmak istiyorsa, ekonominin tüm sektörleri rekabet edebilir olmalıdır. Çünkü, verimlilikteki yetersizlik, artan maliyetler olarak diğer sektörlere hızla transfer olacaktır. Bu nedenle, günümüzde hizmet sektörü işletmelerinin rekabet edebilirliği, etkinliği ve verimliliği gittikçe daha büyük bir ilgi toplamaya başlamıştır. 

Kuşkusuz, hizmet sektörlerindeki etkinliği artırmada bazıları basit, bazıları karmaşık olan çok sayıda faktör rol oynamaktadır. ileri sürüldüğün göre, bu yeni ekonomik yapıda "bilgi teknolojisi" (information technolog) birçok hizmet sektörünün doğuşuna ve büyümesine yol açması nedeniyle çok önemli bir faktördür. Dağıtım hizmetlerinin yeniden yapılanması gerekmektedir. 

Gerçekten, 1986 ile 1990 arasında ABD'de hizmet işletmelerinin yılı yabancı yatırımı, ortalama olarak 26 milyar dolara ulaşmıştır. imalata giden yatırım ise 28 milyar dolardır. 1992'de hizmet sektörleri toplam dünya ticaretinin %20'sine ulaşmıştır. Bu oran, Amerika'nın ihracatında %30'a varmaktadır. Hizmet sektörleri uluslararası ticarette en hızlı artan sektörü oluşturmaktadır.

Hizmet Ekonomisi Kavramı ve Sektör'ün Niteliği
Hizmet Sektörünün Genişlemesi
Hizmet Sektörü ve Büyüme
Hizmet Sektörü ve Bilgi Toplumu
Hizmet Sektörü ve Verimlilik
Hizmet Sektörü Hipotezleri
Gelişmeye Açık ve Durgun Sektörler

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri